Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/11763 E. 2021/13647 K. 05.07.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11763
KARAR NO : 2021/13647
KARAR TARİHİ : 05.07.2021

Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2020 tarihli ve 2018/1581 soruşturma, 2020/19539 esas, 2020/1218 sayılı iddianamenin iadesine dair … Çocuk Mahkemesinin 27/11/2020 tarihli ve 2020/406 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 25/12/2020 tarihli ve 2020/485 değişik işsayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01/03/2021 gün ve 2094-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/03/2021 gün ve 2021/29420 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, somut olayda suça sürüklenen çocuğun açık kimlik ve adres bilgilerinin iddianamede gösterilmediğinden bahisle Mahkemesince iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, suça sürüklenen çocuğun adres bilgilerinin iddianamenin iadesi sebepleri arasında sayılmadığı, ayrıca dosya kapsamında yer alan suça sürüklenen çocuğun parmak izi ve fotoğraf kayıt formu bilgilerinden de açık kimlik bilgilerinin belirlendiğinin anlaşıldığı ve anılan Kanun’un 170/2. maddesi gereğince; “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü gereğince, soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması durumunda, Cumhuriyet savcısının kamu davası açması gerekeceği, somut olayda da Cumhuriyet savcısı tarafından toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturması sebebiyle iddianame düzenlenmiş olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Suça sürüklenen çocuk Ahmed Hayleni hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, TCK’nın 142/2-h, 151/1 ve 31/3. maddelerinin uygulanması istemiyle düzenlenen 16.11.2020 tarihli ve 2020/1218 sayılı iddianamenin, … 3. Çocuk Mahkemesince, “Suça sürüklenen çocuk …’nin iddianamede ve dosya içerisinde herhangi bir evrakta adresi bulunmadığından CMK’nın 170/3-a ve yerleşik yargıtay uygulamaları gereği açık kimlik ve açık adres bilgileri bilinmeyen meçhul kişiler hakkında kovuşturma evresine geçilemeyeceği” şeklindeki gerekçeyle iadesi kararına itiraz üzerine, … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince “Mahkemece suça sürüklenen çocuğun adres bilgilerinin dosyada yer almadığından bahisle iddianamenin iadesine karar vermiş ise de, ilgili iade gerekçesinin iddianame iadesi sebepleri arasında yer almadığı, fakat dosya içerisinde her ne kadar suça sürüklenen çocuğa ulaşılamadığı ve yakalama emri çıkarıldığı ifade edilmiş ise de, CMK hükümleri uyarınca suça sürüklenen çocuğun müdafi huzurunda ifadesi alınmadan iddianame düzenlendiği görülmekle, bu hali ile suçun sübutuna doğrudan etki edecek bir delilin toplanmadığı, suça sürüklenen çocuğa lehine olan delilleri sunma imkanı verilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenlerle bu hali ile iddianamenin iadesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu” şeklindeki gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı CMK’nın 170/2. maddesinde, soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa, Cumhuriyet savcısının iddianame düzenleyeceği belirtilip, 174. maddesinde hangi hallerde iddianamenin iade edileceği sınırlı olarak sayılmıştır. Adres bilgilerinin temin edilmemesi CMK’nın 174. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen iddianamenin iadesi sebepleri arasında yer almadığı gibi, şüphelinin/suça sürüklenen çocuğun ifadesinin alınamaması durumunun aynı fıkranın (b) bendinde belirtilen, suçun sübutuna etki edecek delillerden de olmaması ve dosya kapsamında yer alan suça sürüklenen çocuğun parmak izi ve fotoğraf kayıt formu bilgilerinden de açık kimlik bilgilerinin belirlendiğinin anlaşılması karşısında, iddianamenin iadesi kararına itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (…) Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 25.12.2020 tarihli ve 2020/485 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 05/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.