YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1092
KARAR NO : 2021/10003
KARAR TARİHİ : 20.05.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olan hakaret suçunun, bu kapsamda olmayan TCK’nın 106/2-a-c maddesinde düzenlenen tehdit, 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme, ve 116/4, 119/1-c maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçlarıyla birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamı dışında kaldığı, ancak sanığın tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından beraat etmesi ve hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile, CMK’nın 253/3. maddesinde yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılması dolayısıyla mala zarar verme suçunun da uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; sanıklar hakkında 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca hakaret ve mala zarar verme suçlarına ilişkin olarak usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Kabule göre de;
a- TCK’nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi nedeniyle suça konu olayda hakaret eyleminin, apartmanın içinde merdiven boşluğunda gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, aleniyet unsurunun ne suretle oluştuğu açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması,
b- Sanık …’e ait adli sicil kaydında yazılı olan ve tekerrüre esas alınan … 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/100 Esas, 2013/481 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK’nın 155/1 maddesinde yazılı ”güveni kötüye kullanma” suçuna ait olduğu ve CMK’nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alınan bu suçtan dolayı öncelikle uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c- Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı … 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince sanıklar hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde hükümde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.