Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/10758 E. 2023/4297 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10758
KARAR NO : 2023/4297
KARAR TARİHİ : 11.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/183 E., 2016/239 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı ve güvenlik tedbiri uygulanması

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kulu Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2012 tarihli ve 2012/19 Esas No.lu iddianamesiyle sanıklar hakkında katılanın otlatması için tanık M.A.’ya bıraktığı büyükbaş hayvanını almaya teşebbüs etmeleri şeklindeki eylemleri nedeniyle hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-g, 35/1, 37 ve 53/1. maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.
2.Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2016 tarihli ve 2012/183 Esas, 2016/239 Karar sayılı kararı ile hırsızlık suçundan sanıklar … ve … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 142/1-g, 35/1, 62/1 ve 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına, sanık … hakkında ise aynı Kanun’un 32/1, 57/1 ve 5271 sayılı Kanun’un 223/3-a maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık … müdafii 07.04.2016 tarihli temyiz dilekçesinde özetle, sanığın üzerine atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını, sanığın suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delillerin bulunmadığını, güvenlik tedbirine hükmolunmaması gerektiğini ve eksik inceleme sonucu karar verildiğini, bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Sanık … 07.04.2016 ve 17.05.2016 tarihli temyiz dilekçelerinde özetle, üzerine atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığını, suçun unsurlarının oluşmadığını, yüzleştirme yapılmadığını, bilirkişi raporu alınmadığını, bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Sanık … 09.05.2016 tarihli temyiz dilekçesinde özetle, savunma hakkının kısıtlandığını, lehe delillerin toplanmadığını, mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihi olan 01.04.2012’de gündüz vakti sayılan saat 15.00 sıralarında katılan …’in otlatması için çoban olan tanık M.A.’ya teslim ettiği büyükbaş hayvanının sürüden kaybolduğu, aynı gün tanıklar O.P. ve B.A.Y.’nin üç kişinin … gölü civarında bir hayvanı kovalayıp, yorduktan sonra sanık …’ye ait araca bindirdiklerinin ihbarı üzerine polis ekiplerinin aracı takip etmeye başladığı, takip sırasında polis memuru tanıklar R.Y. ve F.E.’nin sanıklardan …’nin suça konu hayvanı araçtan attığını ve ayrıca tanık polis memuru tanık R.Y.’nin araçta diğer sanıklar … ve …’nin de olduklarını gördüklerini beyan ettiklerinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanıklar aşamalarda suçlamaları inkâr etmiştir. Tanıklar O.P., B.A.Y., R.Y. ve F.E.’nin beyanları ve 01.04.2012 tarihli İhbar Tutanağı ile aynı tarihli Teşhis Tutanağı, 18.05.2012 tarihli Fotoğraf Teşhis Tutanağı ve 05.05.2015 tarihli Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliği Psikiyatri Kliniği Raporu dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. Dosya içeriğine göre, sanıkların katılanın büyükbaş hayvanını alıp, araçlarına yükledikten sonra yolda gittikleri sırada ihbar üzerine polis ekiplerince takip edilmeye başladıkları ve bu haliyle suçun tamamlanmış olduğunun anlaşılması karşısında, hırsızlık suçunun tamamlanmış olduğu gözetilmeksizin, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde teşebbüs hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Sanık … hakkında hüküm kurulurken uygulama maddesi olarak 5237 sayılı Kanun’un 142/2-g maddesi yerine 142/1-g maddesi şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değelendirilmiştir.
3. Her ne kadar sanık … ve sanık … müdafii sanıklara atılı suçun unsurlarının oluşmadığını, suçun işlendiğine dair somut delillerin bulunmadığını, eksik inceleme sonucu karar verildiğini iddia etmişler ise de, ihbar üzerine sanıkların suça konu büyükbaş hayvanın bulunduğu aracı takip ettikleri ve polis memuru tanık R.Y. ve F.E.’nin suça konu hayvanı takip sırasında araçtan sanık …’nin attığını, tanık R.Y.’nin ayrıca araçta diğer sanık …’nin de olduğunu beyan ettiği, ayrıca sanık … hakkında alınan psikiyatri raporunda da sanığın hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azaldığı ve 5237 sayılı Kanun’un 32/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olacağının belirtildiğinin anlaşılması sebepleriyle sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar … ve … tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
5.Sanık …’nin hüküm tarihinde Burdur E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 06.04.2016 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı Kanun’un 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.
V. KARAR
A.Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İstemleri Bakımından
Gerekçe bölümünde 1, 2, 3 ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.04.2016 tarihli ve 2012/183 Esas, 2016/239 Karar sayılı kararında sanık … ile sanık … müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık … ile sanık … müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak ONANMASINA,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstemi Bakımından
Gerekçe bölümünde 5. bentte açıklanan nedenle Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.04.2016 tarihli ve 2012/183 Esas, 2016/239 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.