Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/10289 E. 2023/4396 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10289
KARAR NO : 2023/4396
KARAR TARİHİ : 13.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/654 E., 2016/302 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 11.09.2015 tarih ve 2015/19494 esas numaralı iddianamesi ile sanık hakkında, katılanın home-ofis olan kullandığı ikametinde kaldığı esnada, katılanın ev ve ofis eşyalarını çalması eylemi sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h ve 53. maddelerinin uygulanması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2.Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2015/654 Esas, 2016/302 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanunu’nun 142/2-h, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizi, müvekkilinin cezalandırılmasına yetecek delil olmadığına, suçun kabulü halinde dahi eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’ın katılanın evinde 2 ay kadar kaldığı, katılanın evinde bulunmamasını fırsat bilerek ev eşyası alım satımı yapan diğer sanıkları çağırarak katılana ait eşyaları sattığı, temyiz dışı sanıklar S.A ve T.A’nın anlatımları, katılan beyanları ve olay yeri tespit tutanağından sanık …’ın kendisine ait olmayan müştekinin ev eşyalarını satması eyleminin atılı hırsızlık suçunu oluşturduğu Yerel Mahkemece kabul edilerek mahkûmiyet kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın soruşturma aşamasında dinlenilmesi sırasında, katılanın evinde kalmakta iken hayatın olağan akışına uygun olmayan şekilde … isimli kişinin kendisinden evin anahtarını istediğini, kendisine bir daha evde kalmaması gerektiğini söylediğini beyan ederek suçlamaları inkar ettiği, … isimli bu şahsın tespiti amacıyla bir girişimde bulunmadığı ve şahsa ulaşmak için çaba göstermediği, sanığın kovuşturma sırasındaki savunmasında ise böyle bir şahsın varlığından hiç bahsetmeden suçlamaları inkar ettiği, temyiz dışı sanıklar S.A ve T.A’nın katılana ait eşyaları kendilerine … isimli şahsın sattığını söyledikleri, katılanın olay sonrası sanığa ulaşamadığı, sanığın eylemden sonra farklı bir şehre gittiği göz önüne alındığında sanığın katılana ait eşyaları götürerek temyiz dışı sanıklar S.A ve T.A’ya sattığı kabul edilmiştir.
Güveni kötüye kullanma suçu 5237 sayılı Kanun’un 155/1. maddesinde; “Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Katılanın soruşturma aşamasında dinlenilmesinde, sanığın iş bulana kadar yanında kalmaya başladığını ve kendisine yardım ettiğini beyan ettiği, kovuşturma aşamasında ise sanığın evinde 2 ay misafir olarak kaldığını beyan ettiği, somut olaya bakıldığında, sanığın suç tarihinde katılana ait iş yerinde kalmakta olduğu, katılanın iş yerinde ve üst katındaki ikametinde bulunan malzemelerinin zilyetliğinin sanığa devredilmediği, sanık ile katılan arasında herhangi bir hizmet ilişkisinin de bulunmadığı hususları bir arada gözetildiğinde, sanığın katılana ait işyerinden gerçekleştirdiği eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğuna ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kabul ve uygulamasında, hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2015/654 Esas, 2016/302 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.