Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/10204 E. 2023/4456 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10204
KARAR NO : 2023/4456
KARAR TARİHİ : 14.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/601 E., 2016/693 K.
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.04.2015 tarihli ve 2015/8658 Esas No.lu iddianamesiyle sanık hakkında şikâyetçinin yatak odasında bulunan kasa anahtarı ile yine yatak odasında bulunan kasasını açarak içinden yaklaşık 120.000,00 TL’lik altın ile bir adet tabancasını çaldığı iddiasıyla hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 116/1, 119/1-c ve 58. maddelerinden cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.05.2016 tarihli ve 2015/601 Esas, 2016/693 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 58, 116/1, 58. maddeleri uyarınca sırasıyla 3 yıl ve 1 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi, hükmü temyiz etme talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık …’ın olay tarihinde katılanın evine girdiği, yatak odasında bulunan kasadaki altınları ve katılana ait bir adet tabancayı çaldığı, tabancanın sanık …’ın ikamet ettiği evde ele geçirildiği anlaşılmış olup, sanık …’ın üzerine atılı suçları işlediği Yerel Mahkemece sabit kabul edilerek hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2- Sanık suçlamayı inkâr etmiştir.
3-Katılanın soruşturma aşamasında ifadesinin alındığı tespit olunmuştur.
4-Ev Arama ve El Koyma Tutanağı dosya arasına alınmıştır.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-14.12.2013 tarihinde katılanın Niğde İli Bor İlçesinde bulunan ikametinden altın ve tabancasının çalınması şeklinde gerçekleşen olayda; suça konu tabancanın sanığın ikametinde yapılan arama sonucu bulunması sebebiyle atılı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarının sanık tarafından işlendiğinin iddia ve kabul edildiği, sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmediği, suça konu tabancayı H.N. isimli şahıstan satın aldığını beyan ettiği, araştırmalar devam ederken, örgütlü suçlar kapsamında yapılan iletişimin dinlenmesi sonucunda, H.N. ile M.B. arasında geçen konuşmada, H.N.’nin, sanığın parasını ödemek suretiyle, sanığa silah aldığını ve sanığın evinde yapılan aramada bu silahın bulunduğunu belirttiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın savunmasının aksine bir delil elde edilemediği ve tüm dosya kapsamında atılı suçlara ilişkin itibar edilebilir tanık beyanı, kamera kaydı, parmak izi ve benzeri bir delilin mevcut olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, ancak, bahsi geçen tabancayı satın alan sanığın, tabancanın suç eşyası olduğunu bilebilecek durumda olduğu nazara alınarak ek savunma hakkı da verilmek suretiyle uzlaşma kapsamında bulunan 5237 sayılı Kanun’un 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde hükümler kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
2-Sanığın adlî sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan İzmir 11.Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.05.2023 tarih ve 2012/1195 E., 2013/432 K. sayılı ilâmına konu 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 7.300,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün; UYAP’tan yapılan kontrolde, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin, 10.02.2022 tarihli ve 2021/15561 E., 2022/2347 K. sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiğinin ve adli sicil kaydına göre sanık hakkında tekerrüre esas olabilecek başkaca bir mahkûmiyet hükmünün bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka aykırılık tespit edilmiştir.
3-Kabule göre de;
Katılana ait evin içerisinde bulunan kilitli kasanın yatak odasında bulunan anahtar ile açılarak içindeki altın ve tabancanın çalınması şeklindeki eylemin, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek, hırsızlık suçundan kurulan hükümde aynı Kanun’un 142/1-b maddesi gereğince uygulama yapılması, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.05.2016 tarihli ve 2015/601 Esas, 2016/693 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.