Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/10069 E. 2021/15470 K. 29.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10069
KARAR NO : 2021/15470
KARAR TARİHİ : 29.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma, karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mühür bozma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanığın üzerine atılı her iki mühür bozma suçunun da aynı adreste, aynı mağdura karşı ve değişik tarihlerde işlenmiş olması ve hukuki kesintinin de bulunmaması nedeniyle zincirleme olarak tek suç oluşturması nedeniyle tek bir hüküm kurulması gerekirken ayrı ayrı beraat kararları verilmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanık hakkında, sözleşmesiz elektrik tüketmekten bahisle kaçak elektrik tespit tutanaklarının düzenlenmesi karşısında, kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu dikkate alınarak, karşılıksız yararlanma kastının bulunup bulunmadığının tespiti yönünden, öncelikle sayacın hangi tarihte takıldığı ve tutanağa konu yerde ne zamandan beri oturduğu hususları araştırılıp, sayaca herhangi bir müdahalenin bulunup bulunmadığı da belirlendikten sonra, kurulu güç ile sayaçta belirlenen endeks karşılaştırılıp tüketim miktarının orantılı olup olmadığı hususlarında bilirkişiden rapor alınması sanığın karşılıksız yararlanma kastı ile hareket ettiğinin tespit edilmesi halinde;
6352 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK’nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında … Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “Bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK’nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak, somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması nazara alınarak belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş,katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 29.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.