Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/9127 E. 2020/13355 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9127
KARAR NO : 2020/13355
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen 30.01.2015 tarihli gerekçeli karar, tebliğ tarihinde … M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan sanığa cezaevi kanalı ile tebliğ edilmesi gerekirken bildirdiği son adrese tebligat yapılmadan doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ve yapılan bu tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla; sanığın 18.06.2015 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 günlü ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 19.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.