Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/5079 E. 2020/12902 K. 16.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5079
KARAR NO : 2020/12902
KARAR TARİHİ : 16.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız Yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
6352 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK’nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergili gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK’nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği, bu açıklamalar ışığında somut olayda değerlendirildiğinde; sanığın kaçak su kullanması nedeniyle, sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmadığı, sanığın kurum zararını kovuşturma aşamasında giderdiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında açılan kamu davasının CMK’nın 223/8. maddesine göre düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları ile bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 168/5. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, karardan bir suretinin Adli Sicil Kanunu’nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne mahkemesi tarafından gönderilmesine, 16/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.