Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/4915 E. 2020/14918 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4915
KARAR NO : 2020/14918
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun’un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun’un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olduğu, kovuşturma aşamasında ise bilirkişi raporu alınmasına rağmen raporda katılan kurumun vergili ve cezasız zarar miktarının tespit edilmediği, 15/10/2015 tarihli duruşmada sanığa “Yargılama sonrası ceza verilmesi halinde bilirkişi raporu ile tespit edilen 1.246,18 TL kaçak elektrik kullanımından doğan kurum zararını giderdiği takdirde TCK’nın 168/5 maddesi gereği verilen cezasından 1/3 oranında indirim yapılabileceği ve kurum zararını gidermiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması haklarından yararlanacağı” şeklinde yapılan ihtarın usulüne uygun olmadığı, sanığın ise aynı duruşmada zararı gidermek istediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; kurumdan sanığın zararı giderip gidermediği sorulup, bilirkişiden ek rapor alınarak katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı tespit edilerek, bilirkişi tarafından hesaplanan zararın makul süre içerisinde giderilmesi halinde 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden hakkında düşme kararı verileceğine dair sanığa ihtaratta bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.