YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/32006
KARAR NO : 2021/4887
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuklar … ve …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, cezalarının anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 25/09/2013 tarihli ve 2012/74 Esas, 2013/574 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/10/2020 gün ve 14229-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/11/2020 gün ve 2020/96506 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Tahsis gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuklar … ve …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, cezalarının anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin İstanbul 2. Çocuk Mahkemesinin 25/09/2013 tarihli ve 2012/74 Esas, 2013/574 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 21/05/2014 tarihli ve 2013/26188 Esas, 2014/14186 Karar sayılı ilamında, ”Olay yeri inceleme raporunda, aracın kapı ve camlarında zorlama olmadığı, düz kontak yapılmadığı, anahtarının araç üzerinde olduğunun belirtilmesi karşısında, katılandan, aracını çalındığı yere park ederken kapılarını kilitleyip kilitlemediği, kontak üzerindeki anahtarın aracın kendi anahtarı olup olmadığı, bu anahtarın araçta bırakılıp bırakılmadığı hususlarının, suça sürüklenen çocuktan soruşturma aşamasında araç kapılarının açık olduğunu söylemesine rağmen kovuşturma aşamasında çay kaşığı ile aracın kapılarını açtığını belirttiği açıklanarak oluşan çelişkinin giderilmeye çalışılması, kontak üzerinde anahtarı nasıl elde ettiğinin sorulması, bu suretle aracın nasıl çalındığı saptandıktan sonra sonucuna göre, anahtarı aracın üzerinde unutulmasından yararlanarak çalması halinde eylemin 5237 sayılı TCK’nun 141/1. maddesinde tanımlanan suçu, kapı kilidi zorlanarak açılması halinde eylemin aynı Yasa’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçun çay kaşığının anahtar gibi kullanılarak kapının açılması veya anahtar uydurularak çalınması halinde eylemin aynı yasanın 142/2-d maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı gözetilerek suçlardan hangisini oluşturduğunun tartışılması gerektiği, ayrıca suça konu dolmuşun “Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmaş eşya” niteliğinde olmadığı gözetilmeden, eksik kovuşturmayla yazılı biçimde karar verilmesi, belirtildiği üzere, sanıkların müştekinin bakkal dükkanı önünde kapıları açık ve anahtarı kontak üzerinde bulunan aracını hırsızlamak şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 141/1. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden..” şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda mahkemece suça sürüklenen çocukların katılana ait olan ve kontak anahtarı üzerinde bırakılan motosikleti üzerinde bulunan anahtar ile çalıştırdıklarının kabul edildiğinin anlaşılması karşısında, anahtarı üzerinde bulunan motosiklete ilişkin yapılan hırsızlığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1. maddesine uyduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında yazılı şekilde ceza tayininde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/11/2013 tarih, 2012/2-1405 esas ve 2013/520 karar sayılı kararı uyarınca anahtarı üzerinde sokağa park edilmiş bir halde bulunan motosikleti çalan suça sürüklenen çocukların eyleminin TCK’nın 141/1. maddesine uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde aynı Kanunun 142/1-e maddesinden hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (İSTANBUL) 2. Çocuk Mahkemesinden verilen 25.09.2013 tarihli ve 2012/74 Esas, 2013/574 Karar sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan TCK’nın 141. maddesi 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılarak 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun’un 52. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL’den 4000 TL adli para cezasına hükmedilmesine, aynı Kanunun 52/4. maddesi uyarınca 24 eşit taksitle ödenmesine, suça sürüklenen çocukların sonuç ceza olarak ayrı ayrı 4000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, infazın bu ceza miktarları üzerinden yapılmasına, hükümlerin diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 09/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.