YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/31651
KARAR NO : 2021/5805
KARAR TARİHİ : 17.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22.02.2011 tarihli ve 2009/1260 E., 2011/201 K. sayılı kararı ile sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 29.03.2011 tarihinde kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde 14.07.2014 tarihinde güveni kötüye kullanma suçunu işlediği, bu suçtan yargılanarak 14.10.2015 tarihinde 5237 sayılı TCK ‘nın 155/1. maddesinde tanımlanan güveni kötüye kullanma suçundan hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 10.11.2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22.02.2011 tarihli ve 2009/1260 E., 2011/201 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının yeniden ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulduğunun anlaşılması karşısında; sanığın denetim süresi içinde işlediği ihbara konu olan Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.10.2015 tarihli ve 2014/891 E., 2015/573 K. sayılı ilamındaki TCK’nın 155/1. maddesinde tanımlanan güveni kötüye kullanma suçunun 6763 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, bu ilam hakkında uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaşmanın sağlanması halinde hükmün açıklanması koşullarının oluşmayacağı, bu durumda ise sanığın UYAP’tan alınan adli sicil kaydına göre, 5 yıllık denetim süresi içinde işlediği ve hükmün açıklanmasını gerektiren Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2012 tarihli ve 2012/209 E., 2012/286 K. sayılı ilamına konu TCK’nın 204/1. maddesi uyarınca verilmiş 2 yıl 4 ay hapis ve 158/1-f maddesi uyarınca verilmiş 2 yıl 6 ay hapis ve 55.820 TL adli para cezasını içeren ilam nedeniyle hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğu ve sanık bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29.03.2011 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2012 tarihli ve 2012/209 E., 2012/286 K. sayılı mahkûmiyete konu suçun işlendiği 24.01.2012 tarihinde yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki “Basit Yargılama Usulü”nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK’na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
Hükümden sonra, 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’ de yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, bilahare 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan ‘‘Hükme bağlanmış’’ ibaresinin aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38.maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren, TCK’nın 289/1. maddesinde düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.