YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/31643
KARAR NO : 2022/11802
KARAR TARİHİ : 08.06.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında TCK 151/1, 102/1, 125/1, 116/4 maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle açılan davada mağdurun bütün suçlar yönünden şikayetinden vazgeçtiği, kovuşturma şartı olan vazgeçmeyi sanığın da kabul ettiği, TCK’nın 151/1 ve 125/1 maddeleri kapsamında açılan davada her iki suçun da şikayete ve uzlaşmaya tabi olduğu, TCK’nın 102/1 kapsamındaki suçun şikayete tabi olduğu ancak uzlaşmaya tabi olmadığı, TCK’nın 116/4 maddesi kapsamında kalan suçun ise resen takibinin gerektiği ancak uzlaşmaya tabi olduğu anlaşılmaktadır.
O yer Cumhuriyet Savcısı; “Sanık … hakkında mağdur …’a yönelik olmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızca mala zarar verme, hakaret, basit cinsel saldırı ve nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kamu davası açıldığı, 5271 sayılı CMK m. 253/3’de “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez.(Ek cümle: 26/6/2009 – 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmünün düzenlendiği, somut olayımızda sanığın nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunu mala zarar verme ve basit cinsel saldırı suçlarıyla birlikte işlediği, mala zarar verme ve basit cinsel saldırı suçlarının uzlaşma kapsamında olmadığı, bu nedenle nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunda uzlaşma yoluna gidilemeyeceğinden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle temyiz etmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 15.11.2020 tarihli tebliğname ile “Sanığın üzerine atılı cinsel saldırı suçunun şikayete bağlı olmasına rağmen 5271 sayılı CMK’nın 253/3 maddesi gereğince uzlaşma yoluna gidilemeyeceğinden ve uzlaştırma kapsamına giren bir suçun uzlaştırma kapsamına girmeyen bir başka suçlar birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaştırma hükümleri uygulanamayacağından atılı suçun uzlaştırma kapsamında kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan” mahkemenin 5271 sayılı CMK’nın 253/1-b, 3 maddeleri gereğince konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen “Düşürülme” kararının “Bozulmasını” talep etmiştir.
Takibi şikayete bağlı TCK 151/1, 125/1 maddeleri ve 102/1 maddelerine ilişkin verilen hükümlere dair bir temyiz yoktur.
Temyizin kapsamında olmayan TCK 151/1, 125/1 ve yine temyiz konusu yapılmayıp dolaylı olarak değinilen TCK 102/1 maddelerinde düzenlenen suçlardan dolayı vaki şikayetten vazgeçme ve sanığın kabulü sebebiyle kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerektiğinde tereddüt olmadığı gibi temyiz de yoktur.
Düşme kararlarının sonucu olarak suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin yargılama sonucu tespiti yetkisi yargılama merciilerinin elinden çıkmış olacaktır. Vazgeçme ve kabul ile bu konularda yargılama faaliyetlerine taraflarca engel olunmuştur. Mağdur vazgeçmiş sanık da bunu kabul etmiştir.
Böylece; 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörülüp kanun koyucunun takdiri ile şikayete bağlı tutulan ancak uzlaşmaya tabi olmayan TCK 102/1 maddesi kapsamındaki suç hakkında başkaca hiçbir usuli işleme girişme, uzlaşmaya tabi olup olmadığına bakabilme imkanı kalmamıştır.Bu durum temyiz konusu konut dokunulmazlığının ihlali suçunu etkileme ihtimali olan ve uzlaşmaya tabi olmayan TCK 102/1 maddesinde düzenlenen suçun kanundaki ifade ile “işlenmesi halinde” yapabileceği etkinin/sonucun doğduğunun kabulüne imkan vermeyecektir. Aksinin kabulü CMK 253/3.fıkrasındaki “işlenmesi halinde” düzenlemesine aykırılık ve masumiyet karinesinin ihlali sonucunu doğuracaktır. TCK’nın 74.maddesindeki düzenleme de bu zorunluluğu değiştirmeye yönelik değildir.
Açıklanan nedenlerle; TCK’nın 116/4 maddesinde düzenlenen suç yönünden de mağduru aynı olmakla beraber uzlaşmaya engel bir suç ile birlikte “işlenmesi” şartı gerçekleşmediği için kanundan kaynaklanan uzlaşmaya tabi olma hali devam etmekte olup mağdur ile sanık arasında usulüne uygun şekilde uzlaşma işleminin gerçekleşmesi sebebiyle mahkemece verilen düşme kararı da hukuka uygun görülerek tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 08/06/2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Serik Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sanık hakkında mağdur …’a karşı mala zarar verme, hakaret, cinsel saldırı ve nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda mala zarar verme, hakaret ve cinsel saldırı suçlarından şikayet yokluğu nedeniyle; nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise uzlaşma nedeniyle açılan kamu davalarının düşürülmesine karar verildiği, ancak 5271 sayılı CMK”nın 253.maddesinin 3. fıkrasında açıkça belirtildiği üzere “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümleri uygulanamaz.” şeklindeki düzenleme karşısında ; nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçunu, uzlaşma kapsamında olmayan cinsel saldırı suçu ile birlikte işleyen sanık hakkında yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken uzlaşma nedeniyle açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun sanık hakkında verilen hükmün onanmasına ilişkin görüşüne katılmıyoruz. 08.06.2022