YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/30905
KARAR NO : 2021/5859
KARAR TARİHİ : 17.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki “Basit Yargılama Usulü”nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK’na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
Hükümden sonra, 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, bilahare 16/03/2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren, TCK’nın 289/1. maddesinde düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
2- Kabule göre de;
Sanık hakkında kurulan 26/04/2012 tarihli ilk hükümde kısa süreli hapis cezasından çevrili 1.500,00 TL adli para cezası ve yanında doğrudan 1.500,00 TL adli para cezasına karar verildiği, hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 25/09/2013 tarih ve 2013/6277 Esas, 2013/11691 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılamada bozma öncesinde hükmedilen sonuç adli para cezalarının sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilip, sanık hakkında TCK’nın 289/1, 289/1-son cümle ve 62. maddeleri uyarınca hükmedilen 1 ay 7 gün hapis ve 20,00 TL adli para cezasının, 3.000,00 TL adli para cezası üzerinden infazının yapılmasına dair karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve ayrıca mükerrirliğe ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 17/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.