YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/30418
KARAR NO : 2021/4498
KARAR TARİHİ : 04.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat, zamanaşımı nedeniyle düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme, sanık … hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm fıkrasında sanıklar hakkında, hırsızlık ve görevi kötüye kullanmak suçlarından beraat kararı verilmiş ise de, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan açılmış bir dava bulunmadığından, hüküm fıkrasında “hırsızlık” kelimesinin yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilerek ve elektronik ortamda UYAP-MERNİS’ten alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’in hükümden sonra 05/12/2019 tarihinde öldüğü belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan davalarda, suçtan doğrudan zarar görmeyen müşteki kurum vekilinin bu suç bakımından davaya katılma hakkı bulunmadığından ve usulsüz olarak verilen katılma kararı da hükmü temyiz hak ve yetkisi vermediğinden, müşteki kurum vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık … hakkında hırsızlık suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında, sahibi bulunduğu … İnş.Tic.Ltd.ve San.Ltd.Şti’ne, … ve … Belediyelerince kiralanan kum ocaklarından, sözleşmelerde yazılı miktardan 1999-2004 yılları arasında fazla miktarda malzeme aldığı iddiasıyla hırsızlık suçundan dava açıldığı, mahkemece eylemin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu ve sanığa yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraat kararı verildiği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı hırsızlık suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-a, 66/1-e, 67/3-4. maddeleri ile, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 491/2, 102/4 ve 104/2. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü uyarınca, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK hükümlerinin sanık yararına olması ve 7 yıl 6 aylık zamanaşımının, Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/600 Esas sayılı dava dosyasının (Yargıtay 4. HD’nin 02/10/2014 tarihli ve 2014/11429 E., 2014/12818 K. sayılı bozma ilamından sonra 2014/858 E. sayılı dosya) bekletici mesele yapıldığı 26/01/2012 tarihi ile 01/03/2016 tarihleri arasında geçen süre düşüldükten sonra, 31/12/2004 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 04/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.