Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/30091 E. 2021/2415 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/30091
KARAR NO : 2021/2415
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk …’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 35, 31/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kahramanmaraş 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2009 tarihli ve 2008/717 esas, 2009/258 sayılı kararının itiraz edilmeden 15/07/2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 02/01/2010 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 35, 31/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kahramanmaraş Çocuk Mahkemesinin 24/01/2019 tarihli ve 2018/175 esas, 2019/47 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/08/2020 gün ve 94660652-105-46-7922-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/09/2020 gün ve 2020/73739 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/02/2014 tarihli ve 2013/23474 esas, 2014/2417 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı,
Dosya kapsamına göre; kayden 26/11/1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 19/09/2008 tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca olağan zamanaşımı süresinin 4 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 6 yıl olduğu,
Suça sürüklenen çocuğun 09/01/2009 tarihinde sorgusu yapılarak zamanaşımı süresinin kesildiği, 4 yıllık olağan zamanaşımı süresinin sorgu tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı, bu tarihten sonra dava zamaşımı süresini kesen başkaca bir işlemin bulunmadığı,

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 67/1. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15/07/2009 tarihi itibariyle dava zamanaşımı süresinin durduğu, yeni suçun işlendiği 02/01/2010 tarihinde dava zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, bu itibarla durma süresinin 5 ay 17 gün olduğu,
Bu haliyle, suça sürüklenen çocuğun sorguya çekildiği 09/01/2009 tarihinden hükmün açıklandığı 24/01/2019 tarihine kadar geçen süreden, zamanaşımı süresinin durduğu 15/07/2009 ile 02/01/2010 tarihleri arasında geçen 5 ay 17 günlük süre mahsup edildikten sonra kalan sürede, 4 yıl olan olağan zamanaşımının tamamlandığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun’un 66/2, 66/1-e ve 67/4. madde ve fıkraları gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15.07.2009 tarihi itibariyle duran zamanaşımının, 18.10.2017 tarihinde kesinleşen sonraki mahkumiyete konu suçun işlendiği 02.01.2010 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuk …’nin eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 35 ve 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 4 yıllık zamanaşımının, suça sürüklenen çocuğun sorgusunun yapıldığı 09.01.2009 tarihi ile hüküm açıklama yargılaması sonucunda verilen mahkumiyet karar tarihi olan 24.01.2019 tarihleri arasında gerçekleştiği ve bu süre içinde zamanaşımını kesen başka bir işlem yapılmadığı gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında yukarıda anılan suçtan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (KAHRAMANMARAŞ) Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen, 24.01.2019 tarihli ve 2018/175 E., 2019/47 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; hırsızlık suçundan açılan kamu davasının, CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, hükmolunan cezanın kaldırılmasına, 15/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.