YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/29801
KARAR NO : 2021/7474
KARAR TARİHİ : 06.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.” dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Dosyada mevcut 05.12.2008 tarihli teslim tutanağından anlaşıldığı üzere sanığa usulüne uygun olarak yediemin sıfatıyla yapılan bir teslimin bulunmaması nedeniyle yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-24/10/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki “Basit Yargılama Usulü”nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK’na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de; hükümden sonra, 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin bilahare 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan ” hükme bağlanmış ” ibaresi aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren 5237 sayılı TCK’nın 289. maddesinde düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
b-Sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini,
c-06 BP 4694 plaka sayılı aracın malikinin sanık olup olmadığı tespit edildikten sonra TCK’nın 289/1-2.cümle uyarınca indirim uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
d- 05.12.2011 tarihli tutanak ile teslim edilen aracın iadesine yönelik kurum yazısının sanığa 15.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve 30 gün süre verilmiş olması nedeniyle suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 15.09.2014 yerine 2012 olarak gösterilmesi
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 06.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.