Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/29101 E. 2022/9383 K. 16.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/29101
KARAR NO : 2022/9383
KARAR TARİHİ : 16.05.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
Müdafiinin yüzüne karşı verilen hükmün, 1412 sayılı CMUK’nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 01/02/2016 tarihinde sanık tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/04/2015 tarih ve 2014/10-623 Esas, 2015/117 sayılı kararında yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91’nci maddesinde geçici koruma “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye’ye kabulü, Türkiye’de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
6458 sayılı Kanun’un 91’nci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği’nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanunun Tarihi: 04/04/2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazetenin Tarihi: 22/10/2014 No: 29153) 21’nci maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biometrik verilerle eşleştirileceği, kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum,ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22’nci maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25/04/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir.
6458 sayılı Kanun’un 121. maddesine dayanılarak çıkartılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 17 Mart 2016 tarih ve 29656 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Somut olayımızda ise; sanığın Suriye vatandaşı olduğunun, dosya içerisinde bulunan onaysız suretten ibaret yabancı tanıtma belgesinde … isimli olduğunun ve 01/01/1963 doğumlu olduğunun belirtildiğinin, ayrıca kolluk ifadesinde saptanan kimlik bilgilerine göre de aynı bilgilerin tekrarlanarak baba adının Muhammet ana adının …., olduğunun bildirildiğinin, ancak hem iddianamede hem de gerekçeli kararda ve mahkemece tercüman eşliğinde yapılan kimlik tespitinde sanığın … isimli olduğunun, baba adının …., ana adının …., olduğunun ve 1966 doğumlu olduğunun belirtildiğinin, bu suretle sanığın kimlik bilgilerinde tereddüt oluştuğunun ve dosya içerisinde sanığın parmak izi ve fotoğraf kayıt formunun bulunmadığının anlaşılması, bu aşamada Suriye’ye yönelik adli yardımlaşma taleplerine Dışişleri Bakanlığınca yapılacak bildirime kadar ara verilmesi karşısında, sanığın resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemeyeceği sabit ise de; soruşturma makamınca sanığın beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri, varsa parmak izi ve fotoğraf kayıt formunun dosyaya eklenmesi, yoksa bunların temini ile sanığın fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca sanığın Türkiye’ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numarası ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimliğinin bu şekilde belirlenmesinin mümkün olmaması halinde ise bu kez sanığın fotoğrafının karara yapıştırılması ve alınan parmak izlerinin de karara eklenmesi suretiyle hükümlülüğüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Soruşturma evresinde bilgisine başvurulan …’in 04/06/2015 tarihinde alınan kolluk ifadesinde, kendisinin Suriyeliler Yardımlaşma Derneğinde çalıştığını, katılanın akrabası olduğunu, yaşlı ve emekli olan katılanın yanına yardım amaçlı olarak sanığı yerleştirdiğini, ancak sanığın katılanın evinden tespihlerini çaldığını öğrenince sanığı telefon ile aradığını, önceleri açtığında sanığın kendisine “Peşimi bırakın, tespihleri vermeyeceğim.” dediğini, sonraki aramalarında ise telefonu açmadığını beyan ettiği nazara alındığında olaya ilişkin bilgisi olan tek tanık …’in, 5271 sayılı CMK’nın 210/1. maddesine aykırı olarak, olaya ilişkin beyanı alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.