Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/22253 E. 2020/15282 K. 14.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/22253
KARAR NO : 2020/15282
KARAR TARİHİ : 14.12.2020

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık …’in konut dokunulmazlığınn ihlali suçundan 5237 sayılı TCK’nın 116/1-4, 119/1-c ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay cezası ile cezalandırılmasına ilişkin …Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2011 tarihli ve 2011/207 esas, 2011/720 karar sayılı hükmü istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş, anılan Mahkemenin 19.11.2014 tarihli ek kararı ise sanık tarafından temyiz edilmiştir. 19.11.2014 tarihli ek kararı inceleyen Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 19.02.2019 tarihli ve 2016/11209 esas, 2019/3417 karar sayılı ilamıyla ek kararın BOZULMASINA karar vermiş, Yüksek Dairece sirayet edilmeden kesinleşen hüküm yönünden ancak kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği vurgulanmıştır. Usul ve kanuna uygun bozma ilamına uyan yerel mahkemece konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen 14.12.2011 tarihli karar yönünden kanun yararına bozma yoluna başvurulması için dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Sanık …’in 09.12.2019, 12.02.2020 ve 24.02.2020 tarihli talepleri de değerlendirilerek 5271 sayılı CMK’nin 309 ve 310/1. maddeleri kapsamında yapılan incelemede; dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/03/2020 gün ve 2019/104361 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sanık …’in konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 5237 sayılı TCK’nin 116/1-4, 119/1-c ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2011 tarihli ve 2011/207 esas, 2011/720 karar sayılı hükmü istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş, anılan Mahkemenin 19.11.2014 tarihli ek kararı ise sanık tarafından temyiz edilmiştir. 19.11.2014 tarihli ek kararı inceleyen Yargıtay 18. Ceza Dairesi 19.02.2019 tarihli ve 2016/11209 esas, 2019/3417 karar sayılı ilamıyla ek kararın BOZULMASINA karar vermiş, Yüksek Dairece sirayet edilmeden kesinleşen hüküm yönünden ancak kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği vurgulanmıştır. Usul ve kanuna uygun bozma ilamına uyan yerel mahkemece konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen 14.12.2011 tarihli karar yönünden kanun yararına bozma yoluna
başvurulması için dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Sanık …’in 09.12.2019, 12.02.2020 ve 24.02.2020 tarihli talepleri de değerlendirilerek 5271 sayılı CMK’nin 309 ve 310/1. maddeleri kapsamında yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; sanık …’in üzerine atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunu birden fazla kişi ile birlikte işlemediği hususu gözetilmeden, verilen cezada TCK’nin 119/1-c maddesi uyarınca artırım yapılıp fazla ceza tayin edildiği anlaşılmış, anılan hüküm istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiğinden CMK’nin 310/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna başvurulması zorunluluğu doğmuştur.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, sanık … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan tayin olunan cezadan 5237 sayılı Kanun’un 119/1-c maddesi uyarınca artırım yapılmaması gerektiğinin gözetilmemesi Kanuna aykırı görüldüğünden, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2011 tarihli ve 2011/207 esas, 2011/720 karar sayılı kararının, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 310/1. maddesi yollaması ile aynı Kanunun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASI, aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince Yüksek Daireniz tarafından daha hafif ceza içeren yeni bir karar verilmesi gerektiğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık … hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c. maddesinin uygulandığı …. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2011 tarihli ve 2011/207 esas, 2011/720 karar sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 02/06/2014 tarihli ve 2014/18212 esas, 2014/15345 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-…’in temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karara yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda kurulan 14.12.2011 tarihli mahkumiyet hükümlerinin ,sanığa bulunduğu Kemalpaşa A3 Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda 05.02.2012 tarihinde yöntemine uygun şekilde tebliğ edildiği,sanığın 1412 sayılı CMUK.nun 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra26.04.2012 tarihinde hükmü temyiz etmesi nedeniyle verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 04.05.2012 gün ve 2011/207 esas – 2011/ 720 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanığın temyiz itirazlarının reddiyle temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın suçlamayı kabul etmemesi ve hakkındaki tek kanıtın aynı suçlardan kovuşturma altında bulunan sanık …’in kovuşturma aşamasında suç atma niteliğindeki beyanları olduğunun anlaşılması karşısında,sanığın mahkumiyetine yeter her türlü kuşkudan uzak,kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilerek,sanığın yüklenen suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), karar verildiği, bu nedenle sanık … hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu için TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmamasının gerekmesi nedeniyle kanun yararına bozma yasa yoluna geldiği anlaşılmış ise de; kesinleşen hükümden sonra ortaya çıkan bu durumun ancak 5271 sayılı CMK’nın 311/1-e maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi sebebi olabileceği, kanun yararına bozma gerekçesi yapılamayacağından ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı da bulunmadığından… Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14/12/2011 tarihli ve 2011/207 Esas – 2011/720 Karar sayılı karara yönelik yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.