Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/21438 E. 2021/2977 K. 17.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/21438
KARAR NO : 2021/2977
KARAR TARİHİ : 17.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- İhbara konu, Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/126 Esas, 2015/240 Karar sayılı dosyasına konu suçun 5237 sayılı TCK’nun 106/1 maddesinde düzenlenen tehdit suçu olduğu; anılan suçun CMK’nun 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, bu suç hakkında yürütülen uyarlama yargılaması bulunup bulunmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı da tespit edildikten sonra hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2- 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesindeki “Basit Yargılama Usulü”nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK’na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
Hükümden sonra, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan hükme bağlanmış ibaresinin aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren, TCK’nın 289/1. maddesinde düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
3-Sanığın savunmasında hakkında iddianame düzenlenmeden mağdura borcunu ödediğini beyan ettiği, mağdur vekili tarafından dosyaya sunulan 26/12/2012 havale tarihli dilekçe içeriğinde sanıktan dosya borcunu haricen tahsil ettiklerinden bahisle şikayetten vazgeçtiklerini bildirmeleri karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 289/2 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Hakkında hapis cezasına hükmedilen sanık hakkında TCK’nun 53/1. maddesinde sayılan hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.