Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/19883 E. 2021/13211 K. 29.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19883
KARAR NO : 2021/13211
KARAR TARİHİ : 29.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Her ne kadar 01/11/2018 tarihli önceki hükümde direnilerek mahkumiyet kararı verilmiş ise de; söz konusu direnme kararında sanığın ve müştekinin bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti için sanık ve müşteki dinlenerek bozma kararımız doğrultusunda yeni işlem tesis ettiği, bu durumun Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun istikrar bulmuş içtihatları uyarınca (Örneğin, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25/10/2016 gün, 2015/783 Esas ve 2016/377 Karar sayılı kararı) yeni hüküm mahiyetinde olduğu anlaşılmakla, dosyanın Dairemizce yapılan incelemesinde;
1-Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 18/03/2019 tarihli bozma kararından sonra mahkemenin 23/05/2019 tarihli ara kararıyla önce bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve sonrasında kısa kararla önceki kararda direnilmesine karar verildiği belirtilerek çelişkiye neden olunması,
2-… … Başsavcılığınca düzenlenen 06/08/2013 tarihli iddianamede, sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmadığı halde, Dairemizce de benimsenen konuya dair tam ve ayrıntılı kabul ve değerlendirme içeren Ceza Genel Kurulu’nun 06/05/2014 tarih, 2012/6-1486 Esas ve 2014/238 Karar sayılı kararı uyarınca “Sanık hakkında … … Başsavcılığının 13.07.2007 gün ve 1250-569 sayılı iddianamesi ile hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından dava açılıp, iddianamedeki anlatım ve suç adlarına uyumlu olacak şekilde sevk maddeleri gösterilen somut olayda, iddianameye konu edilen suçlardan beraat kararı verildikten sonra, iddianameye konu edilmeyen ve anlatımda yer
verilmeyen, ayrıca iddianame kapsamı itibariyle hırsızlık suçundan dönüşme ihtimali de bulunmayan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, suç duyurusunda bulunulması yerine ek savunma hakkı verilmek suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Bu itibarla, yerel mahkeme kararının, iddianameye konu edilen suçlardan beraat kararı verildikten sonra, suç duyurusunda bulunmak yerine, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunmadığı halde suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.” şeklindeki karar karşısında iddianamede TCK 165’e dair anlatım olmaması, hırsızlık suçundan açılan davanın TCK 165’de ki suça dönüşmesinin mümkün olmadığının CGK’nun emsal kararı ile de açıkça tespit edilmesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun’un 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan cezalandırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.06.2014 tarih ve 2013/13-203 Esas 2014/308 Karar, 08/12/2017 tarih, 2017/58 Karar ve 2017/518 Karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, sanığın suça konu aracı …’dan emanet aldığını söylemesine rağmen …’nın beyanında sanığı sadece 1-2 kez gördüğünü, arkadaşlığının olmadığını ve suça konu aracı kendisinin vermediğini söylemesi, müştekinin tanık İsa’yı da tanımadığını beyan etmesi, …’nın aracı sanığa emanet olarak verdiğine ilişkin hiç bir maddi delilin olmaması ve tüm dosya kapsamı itibarıyla suç vasfının tayininde hataya düşülerek sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturmasına rağmen, yazılı şekilde 5237 sayılı TCK’nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alnması veya kabul edilmesi suçundan karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, … Savcısı ile sanık … ve müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanık hakkında 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 29/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.