YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/17793
KARAR NO : 2021/21819
KARAR TARİHİ : 20.12.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunduğu belirlenen müşteki Hazine vekilinin 02/09/2014 tarihli katılma talebini içeren dilekçesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi 5271 sayılı CMK’nın 234 ve 238/2. maddelerine aykırı ise de, müşteki Hazine vekilinin hükmü temyiz etmekle katılma iradesini gösterdiği kabul edilerek aynı Kanun’un 237/2. maddesi uyarınca müşteki kurumun davaya katılmasına karar verilerek; suça sürüklenen çocuklar müdafiinin suça sürüklenen çocuklar hakkında müşteki …’a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik temyiz isteminde bulunmadığı belirlenerek; suça sürüklenen çocuk … müdafiinin yüzüne karşı verilen hükmün temyiz süresinin “tebliğden” itibaren 1 hafta içerisinde başlayacağı belirtilerek yanılgıya sebebiyet verildiğinden; 15/12/2015 tarihinde tefhim edilen kararı, yasal bir haftalık süreden sonra 14/02/2020 tarihinde temyiz eden suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Suça sürüklenen çocuklar hakkında müşteki …’a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik katılan Hazine vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Müşteki …’a yönelik mala zarar verme suçundan açılan davada suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan katılan Hazine vekilinin hükmü temyiz etme hakkı olmadığı anlaşılmakla temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik suça sürüklenen çocuklar müdafiinin ve katılan Hazine vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklar … ve …’in ve 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk …’in Hükümet konağının giriş katında bulunan müftülüğe bağlı yayın evinin pimapen kapsısının zorlayarak açmaları, ikinci katta bulunan Milli Eğitim Müdürlüğünün kapısını kırmaları, yine aynı kattaki Tarım ve Hayvancılık Teknik Hizmetleri Şubesine kapıyı kırarak girmeleri şeklindeki eylemlerine uyan ve suça sürüklenen çocuklar … ve … için 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a ve 31/2. maddelerinde tanımlanan kamu malına zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. ve 67/4 maddelerinde belirtilen 6 yıllık dava zamanaşımının suç tarihi olan 19/11/2013 tarihinden inceleme tarihine kadar; suça sürüklenen çocuk … için 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a ve 31/3. maddelerinde tanımlanan kamu malına zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının karar tarihi olan 15/12/2015 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu malına zarar verme suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik suça sürüklenen çocuklar müdafiinin ve katılan Hazine vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan vekilinin temyiz dilekçesi ile yalnızca katılan kurum lehine vekalet ücreti verilmemesi hususunu temyiz ettiği, hükmün diğer yönleriyle ilgili herhangi bir temyiz isteminin bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuklar müdafiine ve suça sürüklenen çocuk …’e 15/12/2015 tarihli karar duruşmasında suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verildiğinin dosya içeriğinden anlaşılması karşısında tebliğnamedeki (3) no’lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-a ve b maddeleri gereğince hükmedilecek temel cezaların suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı Kanun’un 143. maddesi uyarınca en fazla üçte birine kadar artırılabileceği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 143. maddesi gereğince 1/2 oranında arttırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Suça sürüklenen çocukların Hükümet Konağı’ndan gerçekleştirdikleri hırsızlık suçu bakımından iki ayrı yerden 30 TL ve 45 TL olmak üzere toplamda 75 TL çaldıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
3-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde yer alan “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak on sekiz yaşından küçük suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından hapisten çevrilen adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda, hapse çevrileceğine dair ihtar yapılmasına karar verilmesi,
4-Suça sürüklenen çocuk …’un 24/03/2014 tarihli duruşmada açık kimliği saptanıp, iddianame ve ekleri okunmadan ve 5271 sayılı CMK’nın 147. maddesi uyarınca yasal hakları hatırlatılmadan savunmasının alınması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 191/3-b ve 147. maddelerine aykırı davranılması,
5-Hazine vekilinin 02/09/2014 tarihli katılma talebini içeren dilekçesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi ve kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
6-Suça sürüklenen çocuklar …ve … hakkında …’a yönelik hırsızlık suçunda 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi gereğince tayin olunan 2 yıl hapis cezasından aynı Kanun’un 143/1.
maddesi gereğince 1/2 oranında arttırım yapılırken, hesap hatası sonucu “3 yıl” hapis cezası yerine “4 yıl” hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 20/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.