Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/16899 E. 2020/13608 K. 24.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/16899
KARAR NO : 2020/13608
KARAR TARİHİ : 24.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hükümlü veya tutuklunun ayakanması, görevli memura görevini yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık …’ın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin gerekçeli kararın, doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, sanık tarafından öğrenme üzerine verilen temyiz dilekçesinin süresinde olduğu ve sanık …’ın 06/09/2016 tarihli dilekçesindeki anlatımından temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılmasına, eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, CMK’nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay’ın ilgili dairesine ait olduğu,7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/9. maddesi uyarınca tebliğ mazbatasında tebliğ memurunun adı ve soyadının yazılması zorunlu olduğundan, bu unsuru içermeyen gerekçeli kararın sanık …’a tebliğine ilişkin 28/07/2015 tarihli tebligat işleminin geçersiz ve sanığın öğrenme üzerine yapmış olduğu temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Suçtan zarar görüp yazılı olarak katılma talep eden ve süresinde vekili aracılığıyla verdiği temyiz dilekçesi ile katılma isteğini ortaya koyan Adalet Bakanlığı’nın 5271 Sayılı CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına ve vekilinin katılan vekili olarak da kabulüne, karar verilerek yapılan incelemede;
I- Sanıklar …, …, …, …, … hakkında hükümlü veya tutuklunun ayaklanması, görevli memura görevini yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanıklar …, …, …, …, … hakkında hükümlü veya tutuklunun ayaklanması, görevli memura görevini yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçları yönünden doğrudan doğruya zarar görmeyen katılan …’nın, hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından katılan vekilinin bu suçlara yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesine göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı Kanun maddesinin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve aynı Kanun’un 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından katılan vekilinin temyiz dilekçesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar yönünden itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için hükümlerin incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
III- Sanıklar …, …, …, … hakkında hükümlü veya tutuklunun ayaklanması, görevli memura görevini yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
IV- Sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;

Sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçuna ilişkin yargılama yapılırken … davadan haberdar edilip delillerini sunma olanağı sağlanmadan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.