Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/15545 E. 2021/12328 K. 16.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/15545
KARAR NO : 2021/12328
KARAR TARİHİ : 16.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarında başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yokluğunda, katılanlar vekilinin yüzüne karşı verilen hükümde, kanun yoluna başvuru süresinin tefhimden itibaren “bir hafta” yerine “15 gün” içinde olacağının belirtilmesi karşısında, katılanlar vekili ve sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
I) Sanık hakkında mala zarar verme ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazların incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II) Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazların incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Mahkemenin 27/11/2013 tarih, 2013/626-844 sayılı kararının katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, sanık hakkında Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 17/01/2019 tarih ve 2018/11799 E.- 2019/852 K. sayılı ilamı ile hükmün “Kovuşturma aşamasında beyanlarına başvurulan tanıklar … ve …’ın beyanlarında, sanığın, katılanlar … ve Kemal Tezcan’a yönelik “sizi burada yaşatmayacağım” şeklinde tehditte bulunduğunu belirtmelerine göre, sanığın atılı tehdit suçunun sabit olması karşısında 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın sabit olan eylemine uyan 5237 sayılı TCK.nun 106/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,” gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozma kararına uyularak uzlaştırma bürosuna gönderilen dosyada uzlaşma sağlanamadığı ve mahkemece “Seni öldüreceğim. Seni yaşatmayacağım. Seni sürdüreceğim” şeklinde sözler söylediği hususunda inandırıcı delil bulunmadığından sanığın tehdit kastı olduğuna dair somut delil elde edilmediğinden dolayısıyla isnat edilen tehdit suçlarını işlediği sabit olmadığından” şeklindeki gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
2-Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 17/01/2019 tarih ve 2018/11799 E.- 2019/852 K. sayılı bozma kararının sanık aleyhine olduğu nazara alınarak, sanığa bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan ve bozma kararına karşı savunması alınmadan hüküm kurulmak suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/2. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.