Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/14863 E. 2020/13217 K. 18.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14863
KARAR NO : 2020/13217
KARAR TARİHİ : 18.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I)Suça sürüklenen çocuk … hakkında müşteki …’a yönelik konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II)Suça sürüklenen çocuk … hakkında müşteki … ile müşteki …’a yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Müşteki …’a ait hırsızlık konusu bisikletin, bilirkişi raporuna göre iş yeri eklentisi sayılmayan herhangi bir bahçe duvarı, tel örgü ile çevrili olmayan iş yerinin önünden kilitsiz şekilde çalındığının anlaşılmasına göre, eylemin TCK’nun 141/1, 143/1. maddesindeki suçu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede;

5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 27/12/2011 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkumiyete konu suçun işlendiği 10/10/2013 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK’nın 141/1, 143, 31/3. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 7 yıl 12 aylık dava zamanaşımının 24/02/2010 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III)Suça sürüklenen çocuk … hakkında müştekiler …, …, …, …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ve müştekiler …, …’e yönelik konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-24/02/2010 tarihli “olay yakalama üst arama ve muhafaza altına alma tutanağı” içeriği ile müştekilerin aynı tarihli kolluk ifadeleri ve dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocukla birlikte suçu işleyen suça sürüklenen çocuk Emrah’ın polis memurları tarafından yakalanması üzerine samimi ikrarda bulunarak suça konu bisikletleri çaldıkları yerleri göstererek henüz müracaatı bulunmayan müştekilere, soruşturma aşamasında, herhangi bir hasar veya eksiklik olmadan, iadesini sağlaması karşısında, iadeye söz ve davranışlarıyla karşı çıkmayan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

2-Müşteki … ve …’ün hırsızlık konusu bisikletlerin aynı bahçede bulunmasından dolayı, suça sürüklenen çocuğun eyleminin tek bir konut dokunulmazlığını bozma suçunun oluşturduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında iki ayrı konut dokunulmazlığını bozma suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Kabule göre de;
Suça sürüklenen çocuğun birden fazla kişi ile müşteki … ve …’e karşı konut dokunulmazlığını bozma suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; hakkında TCK’nun 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ve kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen sanığın denetim süresi içerisinde işlediği ve mahkum olduğu kasıtlı suç nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün değiştirilmeden aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, mahkemece ancak CMK’nun 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında koşulların varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği, ancak suça sürüklenen çocuğa önceki hükümde herhangi bir yükümlülük yüklenmediği, bu durumda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen hapis cezasının bu kez ertelenmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının gözetilmesine, 18/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.