Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/12709 E. 2021/1751 K. 09.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/12709
KARAR NO : 2021/1751
KARAR TARİHİ : 09.02.2021

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında, mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14/04/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun, temyiz dışı sanıklar …, … ve suça sürüklenen çocuk … ile birlikte gerçekleştirdiği eylemde, katılanın evinden çaldıkları altınların bir kısmının suça sürüklenen çocuk … tarafından teslim edildiği, dizüstü bilgisayarın ve sabit bilgisayarın, suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi suçundan ayrıca yargılanarak hakkında mahkumiyet kararı verilen Barış Sani’de ele geçirildiği, …’nin bu eşyalar karşılığında sanık…’a 400 TL ödediği, sanık Veysel’in bu paradan 80 TL’yi…’a, 50 TL’yi …’a verdiği, bir kısım ziynet eşyasının… isimli kuyumcu tarafından müştekiye iade edildiği, mahkemece müştekinin zararının bilirkişiye hesaplattırıldığı, bu iadeler sonucunda kalan 100 TL’nin suça sürüklenen çocuk … müdafii tarafından kovuşturma aşamasında ödendiği anlaşılmakta ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/03/2013 gün ve 2012/6-1232 Esas – 2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olmasının da 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak olarak kabulünün mümkün olmaması nedeniyle, suça sürüklenen çocuk hakkında koşulları bulunmayan 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.