Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/10763 E. 2021/16353 K. 11.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10763
KARAR NO : 2021/16353
KARAR TARİHİ : 11.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının hırsızlık suçundan tayin olunan hapis cezalarının infazı aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Müştekinin tadilat yapılan iş yerinden, klima boruları ve elektrik kablolarının sökülmesi şeklindeki eylemde hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeden, sanıkların TCK’nın 151/1 maddesi uyarınca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi,
2. 27.06.2015 tarihli tutanağa göre, sanıkların ele geçen suça konu eşyaların bir kısmının, nereden çaldıklarını göstermek sureti ile henüz müracaatı olmayan müştekiye iadesinin sağlandığı, müştekinin 25.11.2015 tarihli duruşmada “ben kimseden şikayetçi değilim, şikayetimden vazgeçiyorum” şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle müştekiye kısmi iadeye muvafakatının olup olmadığı sorularak, sonucuna göre hırsızlık suçundan kurulan hükümde, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3. Dosyada yer alan 03.02.2009 tarihli raporda, sanık hakkında “mental retardasyon” tanısı konulduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi uyarınca, sanığın işlediği iddia olunan hırsızlık suçu için suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı ve azalmış ise bunun önemli derecede olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden rapor alındıktan sonra sonucuna göre sanık …’ın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.