YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10624
KARAR NO : 2022/4734
KARAR TARİHİ : 16.03.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2013 tarihinde kesinleşen 08/10/2008 tarihli, 2007/157 E., 2008/630 K. sayılı ilamına konu dolandırıcılık suçundan aldığı mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmış ise de; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa’nın 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alındığında ve sanığın tekerrüre esas alınabilecek başka sabıkasının bulunmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesi uyarınca belirlenen 5 yıl hapis cezasından, aynı Kanun’un 168/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılırken 1 yıl 8 ay hapis yerine 2 yıl 6 ay hapis cezasına, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası yerine 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesi uyarınca belirlenen 5 yıl hapis cezasından, aynı Kanun’un 168/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılarak 1 yıl 8 ay hapis cezasına, aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak neticeten 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Sanığın 09/04/2015 tarihli duruşmada “Katılanın aracına verdiği zararı karşılamaya hazır olduğunu” söylediği, sanığa aynı celse zararı gidermesi için bir sonraki celseye kadar süre verildiği, bir sonraki celse olan 07/07/2015 tarihli celsede “Müştekiden zararın giderilmesi için hesap numarası istenmesine ve hesap numarası bildirildiğinde duruşma günü beklenmeksizin bildirilen hesap numarasının sanığa telefon ile bildirilerek zararın giderilmesi için süre verilmesine” karar verildiği, müştekinin 01/10/2015 tarihli celsede “Aracın tamirinden dolayı 5.000 TL zararının bulunduğunu verebilecek hesap numarası bulunmadığını ancak sanığın adına postaneden havale yapabileceğini” söylediği, mahkemece “Sanığın telefon numarası aranarak talep etmesi halinde müştekinin bildirmiş olduğu zararı duruşma gününe kadar mahkeme yazı işleri müdürlüğüne yatırmasının bildirilmesine” karar verildiği halde, bu ara karar uyarınca sanığın telefonla aranarak zararı gidermesi yönünde bildirimde bulunulduğuna dair bir tutanağa rastlanmamış olması karşısında, sanığa katılanın bildirdiği 5000 TL zararı gidermek için süre verilmeden, katılanın 06/11/2015 tarihli duruşmadaki zararının giderilmediğine dair beyanı esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.