Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/10231 E. 2020/9075 K. 21.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10231
KARAR NO : 2020/9075
KARAR TARİHİ : 21.09.2020

Mala zarar verme suçundan sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair TARSUS 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2018 tarihli ve 2017/770 esas, 2018/364 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 11/12/2019 gün ve 94660652-105-33-17902-2019 -Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/12/2019 gün ve 2019/129521 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında mala zarar verme suçu ile birlikte işlediği iddia olunan hırsızlık suçu yönünden verilen mahkumiyet kararının sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 21/03/2019 tarihli ve 2018/2498 2019/701 sayılı kararı ile; “…sanığın aşamalarda üzerine atılı suçunun kabul etmediği, bahse konu parmak izinin aracın dış yüzeyinden alınması nedeniyle bu izin sanık tarafından araca dokunmak suretiyle de gerçekleştirilmiş olabileceği, sanığın mağdura ait aracın camını kırarak mağdura ait eşyaları çaldığına yönelik, herhangi bir kamera kaydı, tanık beyanı bulunmadığı gibi, sanığın mağdurdan çalınan çalınan eşyaları uhdesinde bulundurduğuna dair de delil elde edilemediği, mağdurun görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığı, sanığın savunmasının aksine sanığın bu eylemi gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden arındırılmış kesin, yeterli ve inandırıcı başkaca hiçbir delil bulunmadığı halde dosya kapsamı ile bağdaşmayan ve yasal olmayan gerekçeler ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, …” şeklinde belirtilerek, hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildiği,
Sanığın olay günü müşteki adına kayıtlı bulunan… plaka sayılı aracının sağ arka kapı camının kırılması suretiyle zarar verildiği gerekçesiyle mala zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz edilemeyen mala zarar verme suçunun, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 21/03/2019 tarihli kararında da belirtildiği gibi, sanığın mağdura ait aracın camını kırdığına yönelik, herhangi bir kamera kaydı, tanık beyanı bulunmadığı gibi, sanık aleyhine delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanık tarafından işlendiğine ilişkin mahkumiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden beraat yerine yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İnceleme konusunu oluşturan davada, her ne kadar sanık … hakkında, Tarsus 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2018 tarihli ve 2017/770 Esas – 2018/364 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet hükümlerinin sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 21/03/2019 tarihli ve 2018/2498 Esas – 2019/701 Karar sayılı kararı ile mala zarar verme suçundan verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun -anılan hüküm kesin nitelikte olduğundan- reddine; hırsızlık suçundan ise sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü kaldırılarak atılı hırsızlık suçunu işlediği sabit olmadığından sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmış ise de; kesinleşen hükümden sonra ortaya çıkan bu durumun ancak 5271 sayılı CMK’nın 311/1-e maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi sebebi olabileceği, kanun yararına bozma gerekçesi yapılamayacağından ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı da bulunmadığından, (TARSUS) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 12/04/2018 tarihli ve 2017/770 Esas – 2018/364 Karar sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.