Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2020/10029 E. 2020/10095 K. 06.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10029
KARAR NO : 2020/10095
KARAR TARİHİ : 06.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1)Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçuna ilişkin olup, adli sicil kaydına göre başkaca tekerrüre esas nitelikte sabıkasının bulunmadığı, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesi ile aynı Kanunla 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde “davanın düşmesi” ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, öncelikle tekerrüre esas alınan bu ilamla ilgili uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,

2) Kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunduğu belirlenen müşteki İçişleri Bakanlığının, duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği, yapılan iade işlemi üzerine müşteki İçişleri Bakanlığı vekilinin 16/07/2019 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz ederek katılma talebinde bulunduğu anlaşılmakla, müşteki kurumun 5271 sayılı CMK’nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkının bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Suçtan zarar gören kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK’nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve müşteki İçişleri bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.