YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8699
KARAR NO : 2019/9692
KARAR TARİHİ : 27.05.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
20/07/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca 5271 sayılı CMK’nın 291/1. maddesinde yedi gün olarak belirtilen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay’dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nun 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğundan, daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyada temyiz süresine ilişkin bir değişiklik yapılmadığı dikkate alındığında; hükümlüler müdafiilerinin yokluğunda verilen 09/01/2018 tarihli kararda temyiz süresinin tebliğden itibaren 15 gün olduğu belirtilerek yanıltmaya neden olunduğunun anlaşılması karşısında, 29/01/2018 tarihinde tebliğ edilen kararı 09/02/2018 tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz eden hükümlü … müdafiinin temyiz isteminin ve 30/01/2018 tarihinde tebliğ edilen kararı 07/02/2018 tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz eden hükümlü … müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde, sanıkların katılanların büyük kısmı duvarla çevrili evlerinin hemen yanındaki ahırdan gece vakti, sağlam ve dayanıklı kapı kilidini kırarak 24 adet küçükbaş hayvanı çalmaları şeklinde gerçekleşen olayda; 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 491, 492 ve 493. maddelerinde yer alan suçların öğelerinin farklı olduğu, atılı eylemin 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesi kapsamındaki hırsızlık suçunun yanı sıra aynı Kanun’un 116/4 ve 119/1-c maddesi kapsamında konut dokunulmazlığının ihlali ve suç tarihi itibariyle soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan TCK’nın 151/1. maddesi kapsamında mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 7. ve 5252 sayılı Kanun’un 9. maddeleri dikkate alınmak suretiyle, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522/1. maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 116/4, 119/1-c, ve 151/1. maddelerinin olaya ayrı ayrı uygulanması, her iki yasaya göre verilecek cezaların, denetime olanak sağlayacak şekilde ayrı ayrı saptanıp, sonuç cezaların karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile denetime olanak vermeyecek şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlüler müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.