Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/8268 E. 2019/19814 K. 19.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8268
KARAR NO : 2019/19814
KARAR TARİHİ : 19.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Tanık …’nın alacaklı olup tanık tarafından katılana teslim edildiği ve sanık tarafından kasadan alınarak götürüldüğü iddia olunan 30/06/2011 ve 30/07/2011 tarihli senetler yönünden, avukat olan katılanın 26/04/2011 tarihinde borçlulara PTT kanalıyla bildirimde bulunduğu, bu kapsamda bahse konu senetlerin tanık tarafından katılana teslim tarihinin 26/04/2011 veya öncesi olduğunun, yine mahkeme tarafından yapılan araştırma ile bahse konu senetler hakkında herhangi bir icra takibi yapılmadığının gelen cevabi yazılardan anlaşıldığı, yalnızca yine tanık tarafından katılana teslim edilen ve katılan tarafından da sanığın aldığına dair herhangi bir iddianın bulunmadığı 31/05/2011 tarihli senedin tanık … tarafından icra takibine konu edildiğinin anlaşıldığı; yine tanık …’ın mahkemece tanık olarak dinlenilmesi sırasında, 07/12/2015 tarihli duruşma tutanağında isminin maddi hata sonucu … olarak gösterildiği, ancak tanık … ve katılan arasında vekalet ücreti borcu doğuran Ankara 2. Aile Mahkemesinin 2011/1576 E. sayılı dosyasından anlaşılacağı üzere tanığın ismi maddi hata sonucu tutanağa yanlış geçirilmekle beraber, tanığın babasının isminin ve doğum tarihinin tutanağa doğru bir şekilde yansıtıldığı; bununla birlikte aynı duruşmada tanık …’ın annesi olan …’nın da tanık olarak dinlenildiği ve tanık …’nın sanığa tanık … ile birlikte ödeme yaptıklarını beyan ettiğinin anlaşıldığı; ayrıca sanığın tebliğnamede konusu edilmemiş ve duruşmada tanık olarak dinlenmiş tanık …’tan da icra takibi masrafına esas olmak üzere, karşılığında herhangi bir belge vermeden 100 TL aldığının anlaşılması karşısında, oluş ve dosya içeriğine uygun olan mahkemenin suçun sübut bulduğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki suçun sübutuna ilişkin (1) ve (2) no’lu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen”güveni kötüye kullanma” suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5237 sayılı TCK’nın 51.maddesinin 3.fıkrası, “Cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az 3 yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan ceza süresinden az olamaz” şeklinde olup; somut olayda, mahkum olunan ceza süresinin 10 ay hapis cezası olmasına karşılık, denetim süresinin de 10 ay olarak belirlenmesi yasaya açıkça aykırılık oluşturduğu gibi bu husus aleyhe değiştirmeme yasağı kapsamında da değerlendirilemez. Bu nedenle sanık hakkında hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken 5237 sayılı TCK’nın 51/3.maddesi uyarınca denetim süresinin 1 yıldan az olacak şekilde bir yıl olarak belirlenmesi,
3-Sanığın eylemleri arasında geçen süre göz önüne alınarak, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana yönelik olarak birden fazla güveni kötüye kullanma eylemi gerçekleştiren sanık hakkında katılana yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümde TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 19/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.