Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/7870 E. 2019/12620 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7870
KARAR NO : 2019/12620
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, başkasına ait kimlik veya kimlik belgelerini kullanmak, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
1) Sanıklar …, … ve … hakkında hırsızlık; sanık … hakkında mala zarar verme; sanık … hakkında mala zarar verme ve başkasına ait kimlik veya kimlik belgelerini kullanmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık … hakkında adli sicil kaydında yer alan İzmir 9 SCM nin 2009/539 E 2011/1237 karar sayılı ilamına konu güveni kötüye kullanma suçundan aldığı mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmış ise de; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa’nın 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253.maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve sanığın başkaca tekerrüre esas alınabilecek sabıkasının bulunmadığı nazara alındığında, öncelikle tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma ve resmi belgede sahtecilik; sanık … hakkında da iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Gerekçeli kararda hüküm kısmında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçuna ilişkin kısımlarda atılı suçun sehven konut dokunulmazlığını ihlal suçu olarak belirtilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüş,dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a) Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi uygulandığı halde, birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği anlaşılan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde ek savunma verilerek aynı Kanun’un 116/4. maddesi ile 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hüküm açısından; suça konu nüfus cüzdanının, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmayıp, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olması karşısında, sanığın eyleminin, TCK’nın 204/1. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeden, aynı Kanun’un 204/3. maddesi gereğince uygulama yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
c) Sanık … hakkında adli sicil kaydında yer alan İzmir 9 SCM nin 2009/539 E 2011/1237 karar sayılı ilamına konu güveni kötüye kullanma suçundan aldığı mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmış ise de; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa’nın 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253.maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve sanığın başkaca tekerrüre esas alınabilecek sabıkasının bulunmadığı nazara alındığında, öncelikle tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 09.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.