Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/7280 E. 2019/12672 K. 10.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7280
KARAR NO : 2019/12672
KARAR TARİHİ : 10.07.2019

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Dosya içerisindeki Gaziantep Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü’nün 22/03/2013 tarihli cevabi yazısına göre, suçun işlendiği eski adliye ek hizmet binasının mülkiyetinin Hazineye ait olmadığı, yine dosya kapsamındaki kolluk görevlilerince düzenlenen tutanaklara göre, suçun işlendiği eski adliye ek hizmet binasının suç tarihinde boşaltılmış halde olup herhangi bir kamusal faaliyet veya hizmetin yürütülmediği gibi binadan çalınan çalışma masası, bilgisayar sistem dolabı, çelik plakalar ve kalorifer petek borusunun suç tarihi itibariyle kamu yararına veya hizmetine tahsis edilme özelliklerini korumadıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocukların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanunun 142/1-a maddesi ile uygulama yapılması,
2- Suça sürüklenen çocukların savunmaları, kolluk görevlilerince düzenlenen olay tutanakları ve tüm dosya kapsamından, suça sürüklenen çocukların eski adliye ek hizmet binasından hırsızlık yapmak için olay yerine geldikleri, suça sürüklenen çocuk … ile aynı kararda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen temyiz dışı suça sürüklenen çocuk …’in bina içinden bir kısım eşyayı alıp hurda taşıma arabasıyla hurdacıya götürdükleri, suça sürüklenen çocuk …’ın ise aynı kararda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen temyiz dışı diğer suça sürüklenen çocuk … ile birlikte halen bina içinde hurda demir toplamaya devam ettikleri sırada, ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk görevlilerince bina içinde yakalandıklarının anlaşıldığı olayda, suça sürüklenen çocukların iştirak iradesi ile hırsızlık suçunu işledikleri ve bir kısım eşyanın hurdacıya satılmak üzere götürülmesi nedeniyle suçun tamamlandığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk … hakkında tamamlanmış hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
3- Suça sürüklenen çocuk … ve aynı kararda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen temyiz dışı suça sürüklenen çocuk …’ın kolluk görevlilerince olay yerinde yakalanmalarının ardından, diğer suça sürüklenen çocukların binadan aldıkları eşyaları götürdükleri hurdacının adresini göstererek, çalınan eşyaların soruşturma aşamasında iadesini sağladıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla cezalar tayini,
4- Suça sürüklenen çocuk …’nin daha önceden kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı ve adli sicil kaydındaki ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu ve suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a maddesinde gösterilen “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel koşulunun bulunduğu, çalınan eşyanın iade edilmiş olması nedeniyle dosya kapsamından tespit edilebilen herhangi bir zararın da bulunmadığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk … hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuk …’nin hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafii ile suça sürüklenen çocuk … ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 10/07/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.