Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/5802 E. 2019/19865 K. 19.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5802
KARAR NO : 2019/19865
KARAR TARİHİ : 19.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1412 sayılı CMUK’nun 310.maddesinde öngörülen yasal bir aylık süreden sonra hükmü temyiz eden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin aynı kanunun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Şikayetçinin … İlçe Belediye binasının arkasında dinlenirken çantasını yanına koyduğu, ancak almayı unutarak olay yerinden ayrıldığı, yaklaşık 5 dakika sonra geldiğinde ise, çantasından 40 TL ve telefonunun alındığını fark ettiği olayda; şikayetçinin çalınan telefonunun aynı gün sanığın kullanmakta olduğu sim kartı takılmak suretiyle kullanıldığı tespit edilmiş ise de; sanığın atılı suçu işlemediğini savunduğu, sanığın soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı huzurunda alınan ifadesinde; şikayetçiye ait cep telefonunu çocuklarının kendisine getirdiğini, kendisinin de sim kartını takarak şikayetçiye ulaştığını ve kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise; mahallesindeki çocukların suça konu telefonu yolda bularak duvar kenarına atmış olduklarını oğlu …’ın ise telefonu yerde görüp eve getirdiğini, oğluna nerden bulduğunu sorduğunda çocukların telefonu bir yerde bulduğunu söylediğini, oğluna “başımıza bela olacak bu telefon” dediğini oğlununda belki telefonu açarsak sahibine ilişkin bir bilgi vardır ulaşırız demesi üzerine sim kartımı taktığını 2-3 dakika hattının takılı kaldığını sonra telefonu oğluna verdiğini oğlununda telefonu bulup duvara atan çocuklardan …’a iade ettiğini belirttiği ayrıca sanığın oğlu olan tanık …’ın ise kovuşturma aşamasındaki ifadesinde; mahalledeki arkadaşlarının yargılamaya konu telefonu kendisine satmak istediklerini ve telefonun çalıntı veya bulunmuş olduğunu bilmediğini, çocukların olduğunu zannettiğini ve 5 TL’ ye satın aldığını daha sonra eve getirdiğini, babası olan sanığın da telefonun çalışıp çalışmadığını anlamak için kendi sim kartını taktığını, kart takılı kaldıktan bir süre sonra telefonu aldığı kişilere iade etmek üzere kendisine geri verdiğini ve telefonu aldığı çocuklara iade ettiğini belirttiği yine kovuşturma aşamasında tanık olarak dinlenen … ifadesinde; suça konu telefonu yanındaki iki tane çocuğun …’daki bir marketin yanındaki kaldırımın kenarında bulduklarını ve götürüp yakın bir evin bahçesine attıklarını daha sonra iki arkadaşının telefonu attıkları yeri sanığın oğlu …’e gösterdiklerini ve…’in de telefonu alarak evine götürdüğünü söylediğini belirterek tanık …’ın sanığın beyanlarını doğruladığı, şikayetçinin olay günü saat 11.00 sıralarında çalındığını farkettiği cep telefonunun TİB kayıtlarında aynı gün sadece saat 20.03 ile 20.34 arasında sanığın kullanmakta olduğu sim kartı takılmak suretiyle kısa bir süre kullanıldığının tespit edildiğinin anlaşılması ve hırsızlık suçu ile sanık arasında irtibatı sağlayacak delilin olmaması karşısında, eyleminTCK’nın 165. maddesindeki suç eşyasını kabul etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek hırsızlık suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması ve hükümden sonra 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de,
Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca birinci fıkrada belirtilen hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.