Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/4195 E. 2019/9505 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4195
KARAR NO : 2019/9505
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde;15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılırken, uygulama maddesinin TCK’nın 31/3 maddesi yerine 31/2 şeklinde gösterilmesi, indirim oranının doğru uygulanmış olması karşısında mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk …’in 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk …’in işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk …’ya isnat edilen suçla ilgili olarak sosyal inceleme raporu aldırılmama gerekçesi gösterilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
4-Suçun gece vakti işlendiği sabit olduğu halde suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 143.maddesi, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 116/4.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk … hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde CMUK’nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.