Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/3369 E. 2019/6218 K. 01.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3369
KARAR NO : 2019/6218
KARAR TARİHİ : 01.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezalarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk … hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 31/2 maddesi uyarınca, “iş yeri dokunulmazlığını bozma” suçu yönünden de suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeden, “iş yerinden hırsızlık” suçu nedeniyle alınan uzman hekim raporlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Suç tarihinde 12-15 yaşları arasında bulunan suça sürüklenen çocuk … hakkında 5395 sayılı Kanun’un 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmadan, aynı Kanun’un 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı biçimde eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
c- Suça sürüklenen çocuk … hakkında dosya içerisinde bulunan 19.12.2014 tarihli sosyal araştırma raporunda, suça sürüklenen çocukta ” …kendisini ve çevresini, düşünme ve muhakeme biçiminin zayıf olduğu, ahlaki ve kişilik gelişiminin yeterli seviyede olmadığı, davranışlarının sonuçlarının farkında olmadığının… ” belirtilmesi karşısında, atılı suçları işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlama ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak derecedeki akıl zayıflığının etkisi altında olup olmadığı, 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda, dosyadaki sosyal araştırma raporu suretleri de eklenerek Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Dairesinden ya da Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden rapor aldırılıp sonucuna göre, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.