Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/2120 E. 2019/6856 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2120
KARAR NO : 2019/6856
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuk … ve sanık … yönünden diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1- Sanık … ‘ın hüküm tarihinde Boyabat Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda diğer sanık …’nın Elazığ E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduklarının dosya içeriğinden ve UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanıklara duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün verildiği 21/10/2014 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüklerine karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2012 / 6-1309 E., 2013 / 258 K. sayılı ve 21.05.2013 tarihli kararında da belirtildiği gibi ceza muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel şartı, suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, bir suçun gerçekten işlenip işlenmediği veya işlenmiş ise gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe belirmesi halinde uygulanacağı gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan delillerin bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir şüphe ve başka türlü bir oluşa imkan vermeyecek açıklıkta olmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; kolluk görevlilerince 09/11/2011 tarihinde düzenlenen tutanak içeriğinde suça sürüklenen çocuk …’ın söz konusu hırsızlığı sanıklar …, …, …’nın gerçekleştirdiğini beyan ettiğinin belirtildiği ancak suça sürüklenen çocuğun avukat nezaretinde alınan savunmalarında suçlamaları kabul etmediği gibi diğer sanıkların eylemlerine ilişkin herhangi bir beyanda da bulunmadığı, diğer sanıklar …, …, …’nın aşamalarda alınan savunmalarında suçlamaları kabul etmedikleri, aşamalarda dinlenen tanıkların ise atılı eylemlere dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı gibi sanıklar …, …’dan 400 kg fındık satın aldığını beyan eden tanık …’ın satın aldığı fındıkların müştekiye ait fındıklar olup olmadığı konusunda bir teşhis işleminin yapılmadığı nazara alındığında olay yerinde bulunan izmarit üzerinden elde edilen DNA verilerinin sanık ve suça sürüklenen çocuğun genotip özellikleri ile uyumlu olup olmadıklarının tespiti açısından yapılacak araştırma neticesinde tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun ve sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre;
3- Hırsızlık suçunun gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan, görgüye dayalı bilgisi bulunmayan tanık …’un beyanı ile yetinilip sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
4- Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve sanıklar …, …, …’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar … ve … yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.