Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/1989 E. 2019/6304 K. 02.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1989
KARAR NO : 2019/6304
KARAR TARİHİ : 02.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında 04/07/2013 olan suç tarihinin 04/07/2014 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Dava dosyası içerisinde bulunan 04/07/2013 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının onaysız fotokopi olduğu nazara alınarak fotokopi olan evrakın aslı ya da onaylı sureti katılan kurumdan getirilmeden eksiz kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun’un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun’un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir.
Somut olayda ;sanığın talimatla alınan 13/02/2015 tarihli oturumda ki ifadesinde 2013 yılında gelen elektrik borcuna ilişkin yapılan takip borcunu kurum avukatına ödediğini,kurumun hala bir zararının bulunması halinde ödemek istediğini beyan ettiği, dosya içinde bulunan katılan kuruma ait 08/04/2014 tarihli yazıda sanığın zararı ödemediğini bildirdiği gözetildiğinde öncelikle kurumdan sanığın kurum zararını giderip gidermediği sorulup,gerekmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kurumun normal tarifeye göre vergili zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, bilirkişi tarafından hesaplanan zararın makul süre içerisinde giderilmesi ya da bilirkişi tarafından hesaplanan zararın sanığın savunmasında belirttiği şekilde ödenmesi halinde 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden hakkında düşme kararı verileceğine dair sanığa ihtaratta bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca birinci fıkrada belirtilen hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
b- Sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş olması karşısında; kendisini vekil ile temsil ettiren katılanın lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.