Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/13905 E. 2019/19132 K. 10.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/13905
KARAR NO : 2019/19132
KARAR TARİHİ : 10.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan doğan zararı gidermediğinin anlaşılması karşısında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan CMK’nın 231/6-c maddesinde gösterilen, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” nesnel (objektif) koşulunun bulunmaması nedeniyle, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan TCK’nın 151/1,31/3 maddeleri uyarınca belirlenen 2 ay 20 gün hapis cezasından aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 2 ay 6 gün yerine hesap hatası sonucu 2 ay 7 gün hapis cezasına hükmolunarak fazla ceza tayini
2- 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Her ne kadar 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası 5237 sayılı TCK’nın 50/1-c maddesi gereğince, “bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme” seçenek yaptırımına çevrilirken, seçenek yaptırımın uygulanma süresinin açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda duraksamaya neden olacak şekilde sürenin “en az 2 yıl” olarak öngörülmesi,
Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, 5237 sayılı TCK’nın 151/1,31/3 maddeleri gereğince tayin olunan 2 ay 20 gün hapis cezasından aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 2 ay 6 gün hapis cezasına, aynı Kanun’un 50/1-c maddesi gereğince iki yıl süre ile, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme seçenek yaptırımına çevrilmesine, ve “Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığı’nca yapılan tebligata rağmen 30 (otuz) gün içinde tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, mahkememizce suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği ve bu kararın derhal infaz edileceğinin suça sürüklenen çocuğa ihtarına,” ve hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine ilişkin bölümden, “en az” ibaresinin ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma ve sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma , mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuk hakkında diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun ve sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarına göre; sanık …’in, katılana ait iş yerine suça sürüklenen çocuğun hırsızlık yapmak amacıyla girdiğini bildiği, suça konu içki şişelerinin taşınmasında ve saklamada suça sürüklenen çocuğa yardım ettiğinin anlaşılması karşısında suçun tamamlanmasına yardım eden sıfatıyla katılması nedeniyle hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nın 39. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kolluk görevlilerince 01/02/2015 tarihinde düzenlenen tutanak içeriğine göre sanık …’in soruşturma aşamasında, suça konu içkileri boş bir araziye sakladıkları söyleyerek yerini göstermesi üzerine içkilerin gösterdiği yerde bulunarak katılana teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi,
3- 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Her ne kadar 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle sabıkasız olduğu gözetilip, suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken sosyal inceleme raporu göz önüne alınarak iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun seçenek yaptırıma çevrildiği belirtilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden herhangi bir gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
5- Suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezası 5237 sayılı TCK’nın 50/1-c maddesi gereğince, “bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme” seçenek yaptırımına çevrilirken, seçenek yaptırımın uygulanma süresinin açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda duraksamaya neden olacak şekilde sürenin “en az 2 yıl” olarak öngörülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.