Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/1252 E. 2019/12638 K. 10.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1252
KARAR NO : 2019/12638
KARAR TARİHİ : 10.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, “denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı, ancak mahkemenin, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabileceği” hükmünün yer aldığı; buna göre; somut olayda sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklandığı ve bu durumda hükmün değiştirilmeden aynen açıklanması gerektiği gözetilmeden, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hırsızlık suçundan verilen hapis cezasının hüküm açıklanırken TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi, sanığın suça konu telefonları sattığı yeri göstererek mağdura iadesini sağlamışsa da Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 esas -2013/106 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 763.maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın artık eşya üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığından, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi sonucu eşyanın satın alan kişiden alınarak mağdura iadesinin 168.madde anlamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulünün mümkün olmadığı, 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığının gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA 10/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.