YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/11437
KARAR NO : 2019/19919
KARAR TARİHİ : 19.12.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğindeki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1-Müştekinin annesinin dükkanında elektrik işleri ile uğraştığını gören sanığın bu işlerden anladığını beyan ederek yardım ettiği ve sonrasında eksik olan malzemeleri almak adına müştekinin annesinin aracı ile … Sanayi’si tarafına birlikte gittikleri, müştekinin dükkanlardan matkap aradığı ancak bulamadığı ve sanığın müştekiye kendisinin alıp geleceğini beyan ederek arabadan indiği ancak yarım saat geçmesine rağmen gelmemesi üzerine müştekinin arabada yaptığı araştırmada radyonun altında bulunan cep telefonu ile 70-80 TL parası bulunan cüzdanını sanığın çaldığını farketmesi neticesinde şikayetçi olması şeklindeki eylemin; muhafaza altına alınmayan suça konu eşyaların birlikte geldikleri araçtan çalınması karşısında, TCK’nın 141/1 maddesinindeki suçu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 142/1-b maddesi gereği hüküm kurulması,
2-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Kadıköy. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/976 Esas, 2007/65 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde yazılı ”dolandırıcılık” suçuna ait olduğu ve CMK’nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının ve sanığın tekerrüre esas alınabilecek başka sabıkasının da bulunduğunun anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak ve başkaca tekerrüre sabıkalarına ilişkin ilamların, kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir şekilde onaylı örnekleri dosya içerisine getirtilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.