Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2019/10105 E. 2020/1069 K. 16.01.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10105
KARAR NO : 2020/1069
KARAR TARİHİ : 16.01.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; sanıkların yokluğunda verilen 21.10.2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, sanıkların son bildirdikleri “…” adresine tebliğ edilmeden, belirtilen usule aykırı şekilde doğrudan mernis şerhli olarak “…” adresine gönderilerek muhtara yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu, buna dayanarak yapılan hükmün kesinleştirilmesinin de usulüne uygun olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin de işlemeye başlamadığı gözetilmeden, hukuken geçerliliği bulunmayan 31.03.2015 tarihli karar ile açıklanması koşulları oluşmayan 21.10.2011 tarihli hükmün açıklanmasına dair yazılı şekilde karar verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.