Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2018/6847 E. 2019/311 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6847
KARAR NO : 2019/311
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

Hırsızlık suçundan sanık …’in mahkumiyetine ilişkin … . Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2014 tarih ve 2013/609 E., 2014/634 K. sayılı ilamının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 14/11/2018 gün ve 2016/10149 E. ve 2018/13441 K. sayılı ilamı ile ONANMASINA karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 2. Ceza Dairesinin anılan onama kararının KALDIRILMASI ile sanığın yakalama emri üzerine… 9.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sorgusunun 09/08/2014 tarihinde yapıldığı, sorgu sırasında sanığa duruşmadan vareste tutulma hakkı hatırlatılmadığı gibi bu meyanda bir dilekçesine de dosya içeriğinde rastlanmadığı, ayrıca sanığın SEGBİS sistemiyle duruşmada hazır bulundurulması yoluna da gidilmeyip sanığın, mahkumiyetine dair hükmün açıklandığı 14/10/2014 tarihli celse sırasında başka suçtan …. D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğunun anlaşılması karşısında, Yüksek Daire’nin, “örtülü olarak mahkemece sanığın duruşmada hazır bulundurulmasına gerek görülmediği” yolundaki kabulünün, CMK’nın 196. maddesine aykırı olup sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, nitekim, Yüksek Ceza Genel Kurulunun, henüz gerekçesi yazılmamış olan 15/11/2018 tarihli kararında Tarsus’ta yapılan yargılamaya Antalya’da hükümlü bulunan sanığın getirilmemesinin CMK’nın 196. maddesine aykırılık olarak değerlendirildiği, ayrıca, sanığın eyleminin esas yönünden incelendiğinde de eylemin TCK’nın 142/1-e. maddesine nü’mas olduğu halde 141/1. maddesiyle uygulama yapılmasının da ceza miktarı yönünden kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla bozma sebebi olarak eklenmesi gerektiği sebepleriyle sanık … hakkındaki hükmün BOZULMASINA yönelik 12/12/2018 gün, 2-2014/402422 sayılı itirazı üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2018 gün, 2-2014/402422 sayılı itirazının KABULÜNE, Dairemizin 14/11/2018 gün ve 2016/10149 E., 2018/13441 K. sayılı kararının, KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Hüküm tarihinde farklı yargı çevresinde bulunan…. D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığa duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 14/10/2014 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanığın mağdura ait motosikleti tanık …’ın evinin önünden çalması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e. maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine 09/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.