Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2018/6798 E. 2019/1166 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6798
KARAR NO : 2019/1166
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarından suça sürüklenen çocuk …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 31/3 (iki kez) ve 50/1-a maddeleri gereğince 1 yıl 4 ay hapis ve 4.800,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin… Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2013 tarihli ve 2013/52 esas, 2013/427 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/10/2018 gün ve 94660652-105-80-7742-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2018 gün ve 2018/82672 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- Kayden 16/04/1998 doğumlu olup, suçun işlendiği 19/09/2012 tarihinde 12-15 yaş grubu aralığında bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezalardan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin anılan Kanun’un 31/3. maddesi gereğince 1/3 indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayininde,
2- Suça sürüklenen çocukların olay günü gündüz vakti katılanın evinin girişinde bulunan vestiyere koyduğu çantasını alarak kaçtıkları, olayın kolluk görevlilerine bildirildiği, katılanın kaçan şahısların eşgal bilgilerini vermesi üzerine Yeni Hayat Hastanesi önünde yakalandıkları, suça konu çanta ve cep telefonunu nereye attıklarını gösterdikleri, ancak 150,00 Türk lirası paranın iade edilmediği, suça sürüklenen çocukların soruşturma aşamasında katılana ait çanta ve cep telefonunu teslim ederek kısmî iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168/1-4. maddesi uyarınca soruşturma aşamasındaki kısmî iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının olup olmadığı katılandan sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- 1 no’lu kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;
Kayden 16/04/1998 doğumlu iken,… Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/04/2014 tarih ve 2014/201 Esas – 2014/335 Karar sayılı kararı ile doğum tarihi 16/04/1997 olarak düzeltilen ve 03/06/2014 tarihinde kesinleşen bu karara göre suçun işlendiği 19/09/2012 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından tayin olunan cezalardan, 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indiririm yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla (OSMANİYE) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 30/05/2013 gün ve 2013/52 E., 2013/427 K. sayılı karara yönelik 1 no’lu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- 2 no’lu kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili olarak; dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocukların olay günü gündüz vakti katılanın evinin girişinde bulunan vestiyere koyduğu çantasını alarak kaçtıkları, olayın kolluk görevlilerine bildirildiği, katılanın kaçan şahısların eşgal bilgilerini vermesi üzerine …. Hastanesi önünde yakalandıkları, suça konu çanta ve cep telefonunu nereye attıklarını gösterdikleri, ancak 150,00 TL paranın iade edilmediği, suça sürüklenen çocukların soruşturma aşamasında katılana ait çanta ve cep telefonunu teslim ederek kısmi iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesi uyarınca soruşturma aşamasındaki kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının olup olmadığı katılandan sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (…. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 30/05/2013 gün ve 2013/52 E., 2013/427 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 28/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.