Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2018/6749 E. 2019/5 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6749
KARAR NO : 2019/5
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

Karşılıksız yararlanma suçundan sanık …’ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun163/3, 168/5 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin …. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli ve 2016/92 esas, 2017/234 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08/11/2018 gün ve 11506/2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2018 gün ve 2018/91118 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; karar tarihinden önce 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-f. maddesi yürürlükten kaldırılmış olup, sanığa yüklenen eylemin karşılıksız yararlanma suçu olarak aynı Kanun’un 163/3. maddesinde düzenlenmiş olması karşısında, ceza miktarı bakımından 163/3. maddenin daha lehe olduğu ve 168/5. maddede düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri yönünden sanığa bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanacak olan cezasız kaçak kullanım bedelini ödeyerek şikâyetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunulması gerektiği gözetilmeden, kaldı ki sanığın kovuşturma aşamasında kurum zararını giderdiğinden bahisle hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği de anlaşılmakla, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
6352 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK’nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK’nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği; somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması ve dosya içerisindeki 06.02.2017 havale tarihli kurum yazısına göre sanığın katılan kurum tarafından bildirilen 839,10 TL’lik zararı taksitlendirme yoluna giderek ilk taksidini ödediği de nazara alınarak sanığın diğer taksitleri de ödeyip ödemediği sorulup ödediği toplam miktarın bilirkişiye hesaplattırılacak olan katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını karşılaması durumunda sanık hakkında CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceğinden, karşılamaması durumunda ise yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ALANYA) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 23.05.2017 gün ve 2016/92 E., 2017/234 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 07/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.