Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2018/6722 E. 2019/1188 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6722
KARAR NO : 2019/1188
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 01.06.2005 tarihi ile 08.07.2005 tarihleri arasında yürürlükte olan 5. fıkrasında “Aynı fiilden dolayı her ne suretle olursa olsun tekrar yargılanması gereken hükümlünün sonradan yargılanan suça ait üçüncü fıkrada yazılı esasa göre belirlenecek zamanaşımı göz önünde bulundurulur.” hükmü mevcut iken, bu fıkra 08.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 29.06.2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle “Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar.” biçiminde değiştirilmiştir.
5377 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 66. maddesinin 5. fıkrasında yapılan değişikliğin gerekçesi; “Yargılamanın yenilenmesi gibi aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, zamanaşımına açıklık getirmeye yönelik olarak bu fıkra metninde değişiklik yapılmıştır. Bu durumlarda, dava zamanaşımı süresi, tekrar yargılama konusu suç bakımından belirlenecektir. Tekrar yargılama konusu suça ilişkin zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi de, bu husustaki talebin mahkemece kabul edildiği tarih olacaktır. Tekrar yargılama konusu suça ilişkin zamanaşımı süresi bakımından, maddenin birinci fıkrasındaki süreler dikkate alınacaktır. Bu düzenlemeyle güdülen amaç, yeniden yargılama söz konusu olan hallerde, bu nedenle dava zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle yargılamaya son verilmesi yönündeki taleplerin önüne geçmektir.” şeklinde ifade edilmiştir.

Gerekçede de belirtildiği üzere, dava zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle yargılamaya son verilmesi (davanın düşürülmesi) istemlerini önlemek amacıyla 5237 sayılı Kanun’un 66. maddesinin 5. fıkrası değiştirilmiştir. Bu hüküm, yargılamanın yenilenmesi gibi kesinleşmiş hükümlere karşı tekrar yargılama yapılmasını gerektiren hâllerde uygulanacaktır ki, 5271 sayılı Kanun’un 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi ile kanun yararına bozma kararı sonrası yeniden yargılama yapılması gereken hallerde 5237 sayılı Kanun’un 66/5. maddesinin uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu itibarla; kanun yararına bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada 5237 sayılı Kanun’un 66/5. maddesinin uygulanması, Yargıtay tarafından verilen ve direnilmesi de mümkün olmayan kanun yararına bozma kararının, aynı zamanda yeniden yargılamayı gerektiren hukuka aykırılık istemini/nedenini kabul eden ve yeniden yargılamayı sağlayan bir karar olması nedeniyle dava zamanaşımının da kanun yararına bozma kararı tarihinden itibaren başlatılması uygun olacaktır.
İnceleme konusu olayda, kanun yararına bozma kararının verildiği 24.09.2014 tarihinden itibaren atılı suça ilişkin zamanaşımının henüz gerçekleşmediği belirlenerek yapılan incelemede;
Kanun yararına bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 28/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.