Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2018/6695 E. 2018/15072 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6695
KARAR NO : 2018/15072
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Elektrik hırsızlığı suçundan sanık …’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/2, 522/1, 523/1, 59/2 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4/1. maddeleri uyarınca 762.762.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair kapatılan Aydıntepe Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2004 tarihli ve 2003/20 esas, 2004/10 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün sabıka kaydının silinmesi talebinin kabulü ile adli sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin Bayburt Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2016 tarihli ve 2016/95 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24/09/2018 gün ve 8554/2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/10/2018 gün ve 2018/80411 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- Hüküm tarihinden sonra 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesinde “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisi…hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında mahkemesince uyarlama yapılması gerekeceği, anılan Kanun’un yürürlük tarihinin 05/07/2012 olduğu, mahkûmiyetine konu suçun tarihinin ise bu kanunun yürürlük tarihinden önce 03/07/2003 tarihi olduğu ve sanığın 07/07/2003 tarihinde tahakkuk eden kaçak elektirik borcunu ödediğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre de;
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesine 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu İle Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 3. maddesi ile eklenen 3. fıkrasında “İkinci fıkrada sayılanlar dışında, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, 6290 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 11/04/2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlü hakkında Aydıntepe (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesinin 21.04.2004 tarihli kararı ile TCK’nın 492/2, 522/1, 523/1, 59/2 ve 647 sayılı Kanun’un 4-6. maddeleri gereğince erteli 762.762.000 TL ağır para cezası ile mahkûmiyete hükmedildiği ve temyiz edilmeden 24.05.2004 tarihinde kesinleştiği, bilahare hükümlünün 26.09.2016 tarihli dilekçe ile adli sicil kaydının silinmesini talep etmesi nedeniyle Bayburt Asliye Ceza Mahkemesinin 03.10.2016 tarihli kararı ile söz konusu kaydın “adli sicil arşiv kayıtlarından silinmesine” karar verildiği anlaşılmış ise de; atılı suçun elektrik enerjisi hırsızlığına ilişkin olması nedeniyle hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkemesince uyarlama yapılması gerekeceği, karşılıksız yararlanma olarak 5237 sayılı Yasa’nın 163/3. maddesi kapsamına alınan suçun, 6352 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş olması ve dosya kapsamına göre zararı tazmin ettiği anlaşılan hükümlü hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden 1 no’lu kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (BAYBURT) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 03.10.2016 gün ve 2016/95 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; 03.07.2003 tarihli eylem nedeniyle hırsızlık suçundan mahkûmiyetine karar verilen sanığın, katılan kurumun zararını 07.07.2003 tarihinde tazmin etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 223/4-a maddesi uyarınca CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, verilen kararın niteliği itibariyle 2 no’lu kanun yararına bozma istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.