Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2018/6682 E. 2018/14575 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6682
KARAR NO : 2018/14575
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 165/1, 62/1 ve 52/2-3. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesine göre ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Çorlu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2017 tarihli ve 2017/541 esas, 2017/470 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01/11/2018 gün ve 4447/2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2018 gün ve 2018/89889 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28/02/2012 tarihli ve 452/57 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinde düzenlenmiş bulunan ve güvenlik tedbirlerine ilişkin bölümde yer alan tekerrürün, hükümlülüğün yasal sonucu olmaması nedeniyle, tekerrür koşullarının bulunup bulunmadığının ve kaçıncı kez tekerrür hükümlerinin uygulanacağının kararda gösterilmesi zorunlu olup, bu konuda 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98 ve devamı maddeleri uyarınca infaz aşamasında karar alınmasına yasal olanak bulunmadığı, hükümlü hakkında tekerrüre esas Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/605 esas, 2017/199 sayılı kararının sanığa ilişkin olmadığı ancak sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin (Çorlu Kapatılan 6. Asliye Ceza Mahkemesi) 2016/605 esas, 2017/199 sayılı kararının ikinci kez tekerrüre esas alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hukuka aykırılıkların ciddi boyutlara ulaşması halinde başvurulabilecek olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma, kesin hükmün otoritesinin korunması gereği temyiz incelemesi nedenlerine göre dar kapsamlı olduğundan; hukuka aykırılığın, kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilmesi, sanığın hukuki durumunu etkilemesi ya da değiştirmesine bağlıdır. Tekerrüre esas alınan ilamdaki mahkeme adının yanlış yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatasından ibaret olup, kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilemeyeceğinden, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.