YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5658
KARAR NO : 2018/13917
KARAR TARİHİ : 21.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
… Devlet Hastanesinde görev yapmakta olan müştekinin, dinlenme odasında bulunan montunun cebindeki 2 adet cep telefonunun saat 18.45-19.00 arasında çalındığı, kamera görüntülerinden tespit edilen sanığın yakalanmasını müteakip suça konu telefonları sattığı yeri göstererek müştekiye iadesini sağladığı, telefonu satın alan…. isimli şahsa telefonu satın almak için ödediği 105 TL’nin iade edilmediği olayda; eylemin TCK’nın 142/1-a maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-b maddesi uygulanmak suretiyle hüküm kurulması suç tarihine göre iki bentte öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre kış saati uygulaması da dikkate alındığında, suç tarihinde güneşin batış saatinin 16.39 olduğunun, gece vaktinin saat 17.39’da başladığının anlaşılması karşısında kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılmaması, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/03/2013 gün ve 2012/6-1232 E.,2013/106 K.sayılı kararında da açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 763.maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceği nazara alınmadan 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılması, adli sicil kaydına göre tekerrüre esas teşkil eden mahkumiyeti bulunan sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.