Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2018/1199 E. 2019/6866 K. 09.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1199
KARAR NO : 2019/6866
KARAR TARİHİ : 09.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.03.2012 gün, 415-92 sayılı kararında da açıklandığı gibi, yargılama giderleri 5271 sayılı CMK’nın 324 ila 330. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan Kanun’un 324. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir” şeklindeki düzenleme ile yargılama giderlerinin kapsamı, “sanığın yükümlülüğü” başlıklı 325. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir” şeklindeki düzenleme ile de kural olarak, ancak sanık hakkında cezaya veya güvenlik tedbirine hükmolunması halinde sanığın yargılama giderlerinden sorumlu olacağı belirlenmiştir.
Anılan Kanun’un “beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi halinde gider” başlıklı 327. maddesinin birinci fıkrası ise; “Hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişi, sadece kendi kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkûm edilir” şeklinde düzenlenmiş olup, fıkranın açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi halinde sanık ancak, kendi kusurundan ileri gelen giderlerden sorumlu olacaktır. Madde gerekçesinde kendi kusurundan ne anlaşılması gerektiği “hakkında kamu davası açılmış olan kişi savsama ve kusuruyla bilirkişi veya tanıkların dinleneceği veya yüzleştirme yapılacak duruşmaya katılmaması ve bu işlemlerin yenilenmesinin gerekmesi, kendisini suçlama gibi nedenlerden kaynaklanan giderlerden sorumludur” şeklinde açıklanmıştır.
Somut olayda ise katılan lehine hükmolunacak vekalet ücretinin sanığın kusurundan kaynaklanan bir gider olarak kabulü olanaklı olmadığı gibi, dosya kapsamına göre sanığın kusurundan kaynaklanan bir gider de bulunmadığından hırsızlık suçundan açılmış kamu davasında TCK’nın 145. ve 5271 sayılı CMK’nın 223 maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen sanığın katılana vekalet ücreti ödemesine ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322.maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; “yargılama giderinin ve katılan lehine 1500,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan tahsiline” ilişkin bölümlerin hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve “yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına” karar verilmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.